Translation of "Yapmadım" in French

0.007 sec.

Examples of using "Yapmadım" in a sentence and their french translations:

- Bilerek yapmadım.
- Ben onu kasten yapmadım.
- Kasıtlı yapmadım.

Je ne l'ai pas fait exprès.

Ama yapmadım.

Je ne l'ai pas fait.

Hile yapmadım.

- Je n'ai pas triché.
- Je n'ai pas copié.

Hiç yanlış yapmadım.

Je n'ai rien fait de mal.

Hiçbir şey yapmadım!

Je n'ai rien fait !

Hiçbir şey yapmadım.

- Je n'ai rien fait.
- Moi je n'ai rien fait.

Hiç hata yapmadım.

Je n'ai fait aucune erreur.

Henüz ödeme yapmadım.

- Je n'ai pas encore été payée.
- Je n'ai pas encore été payé.

Yıllarca tatil yapmadım.

Je n'ai pas eu de vacances depuis des années.

Ben onu yapmadım.

Je n'ai pas fait ça.

Asla bunu yapmadım.

- Je ne l'ai jamais fait.
- Je n'ai jamais fait ça.

Kuralları ben yapmadım.

Je n'ai pas fait les règles.

Yıllardır resim yapmadım.

Ça fait des années que je n'ai pas dessiné.

Yıllardır bunu yapmadım.

Cela fait des années que je n'ai pas fait ça.

Ben bir şey yapmadım.

- Je n'ai rien fait !
- Je n'ai rien fait.

Onu senin için yapmadım.

- Je ne l'ai pas fait pour toi.
- Je ne l'ai pas fait pour vous.

Bunu yaşamımda hiç yapmadım.

Je n'ai jamais fait ça de ma vie.

Yanlış bir şey yapmadım.

Je n'ai rien fait de mal.

Yiyecek bir şey yapmadım.

Je n'ai rien fait à manger.

Bir süredir bunu yapmadım.

Je n'ai pas fait ça depuis un moment.

Liseden beri bunu yapmadım.

Je n'ai plus fait ça depuis le lycée.

Bunu ilk kez yapmadım.

Ce n'est pas la première fois que je fais ça.

O hatayı tekrar yapmadım.

Je n'ai pas refait cette erreur.

Öyle bir şey yapmadım.

Je n'ai pas fait une telle chose.

Bunu para için yapmadım.

Je n'ai pas fait ça pour l'argent.

Tom'un yaptığımı söylediğini yapmadım.

Je n'ai pas fait ce que Tom a dit que j'avais fait.

Böyle bir şey yapmadım.

Je n'ai rien fait de tel.

Henüz bir hata yapmadım.

Je n'ai pas encore fait d'erreur.

Bunu Tom için yapmadım.

- Je veux te voir rire.
- Je veux vous voir rire.

Onu ben de yapmadım.

Je n'ai pas fait ça non plus.

Ben gerçekten çok yapmadım.

Je n'ai vraiment pas fait grand-chose.

Yaptığımı düşündüğün şeyi yapmadım.

Je n'ai pas fait ce que tu crois que j'ai fait.

Onlara hâlâ ödeme yapmadım.

- Je ne les ai pas encore payés.
- Je ne les ai pas encore payées.

Bu şeylerden hiçbirini yapmadım.

Je n'ai fait aucune de ces choses.

Bugün çok iş yapmadım.

Je n'ai pas beaucoup travaillé, aujourd'hui.

Onu bir süre yapmadım.

Je n'ai pas fait ça depuis un moment.

Yapmam söylenilen şeyi yapmadım.

- Je n'ai pas fait ce qu'on me disait de faire.
- Je ne fis pas ce qu'on me disait de faire.

Onu uzun zamandır yapmadım.

Voilà bien longtemps que je n'ai plus fait ça !

Onu neredeyse hiç yapmadım.

Je ne fais presque jamais cela.

Bunu çok hızlı yapmadım.

Je n'ai pas fait ça très vite.

Bunu pazartesi günü yapmadım.

Je n'ai pas fait ça lundi.

Bunu yapabilirdim, ama yapmadım.

J'aurais pu faire ça, mais je ne l'ai pas fait.

- Yasa dışı bir şey yapmadım.
- Yasal olmayan hiçbir şey yapmadım.

Je n'ai rien fait d'illégal.

Tatil sırasında hiçbir şey yapmadım.

Je n'ai rien fait des vacances.

Umarım çok fazla hata yapmadım.

J'espère ne pas avoir fait trop de fautes.

Onu bir arabada asla yapmadım.

Je n'ai jamais fait ça en voiture.

Tom için bir şey yapmadım.

Je n'ai rien fait à Tom.

Yasal olmayan hiçbir şey yapmadım.

Je n'ai rien fait d'illégal.

Uzun bir süredir barbekü yapmadım.

Je n'ai pas mangé de barbecue depuis longtemps.

Karnım acıktı çünkü kahvaltı yapmadım.

J'ai faim, car je n'ai pas pris mon petit déjeuner.

Ben açım çünkü kahvaltı yapmadım.

- J'ai faim car je n'ai pas déjeuné.
- J'ai faim, parce que je n'avais pas pris de petit déjeuner.
- J'ai faim, car je n'ai pas pris mon petit déjeuner.

Bugün ilginç bir şey yapmadım.

Je n'ai rien fait d'intéressant aujourd'hui.

Ben böyle bir şey yapmadım.

- Je n'ai rien fait de tel.
- Je n'ai rien fait de la sorte.

Onu daha önce hiç yapmadım.

Je n'ai jamais fait cela auparavant.

Asla önemli bir şey yapmadım.

Je n'ai jamais accompli quoi que ce soit d'important.

Onu asla bir daha yapmadım.

Je ne l'ai jamais refait.

Ben hâlâ Tom'a ödeme yapmadım.

Je n'ai pas encore payé Tom.

Bunu daha önce hiç yapmadım.

Je n'ai jamais fait ça auparavant.

Bunu ben yapmadım, değil mi?

Je n'ai pas fait cela, si ?

Bunu çok uzun zamandır yapmadım.

Je n'ai pas fait ça depuis des lustres.

Bütün gün bir şey yapmadım.

Je n'ai rien fait de toute la journée.

Onu yapmam gerekirdi ama yapmadım.

J'aurais dû faire ça, mais je ne l'ai pas fait.

Bugünkü testte çok iyi yapmadım.

Je n'ai pas très bien réussi le contrôle d'aujourd'hui.

Ben özel hiçbir şey yapmadım.

Je n'ai rien fait de spécial.

Ben onu o şekilde yapmadım.

- Je ne l'ai pas fait comme ça.
- Je ne l'ai pas fait de cette façon.

Onun hakkında hiçbir şey yapmadım.

Je ne pouvais rien y faire.

Henüz yapılması gereken şeyi yapmadım.

Je n'ai pas encore fait ce qu'il faut faire.

Bunu geçen yıldan beri yapmadım.

Je n'ai pas fait ça depuis l'année dernière.

Zaten böyle bir şey asla yapmadım.

Je ne l'ai jamais apprécié, de toutes façons.

Daha önce bunu hiç öyle yapmadım.

- Je ne l'ai jamais fait ainsi auparavant.
- Je ne l'ai jamais fait de cette manière auparavant.

Ben suçlu değilim! Hiçbir şey yapmadım!

Je suis innocent ! Je n'ai rien fait !

Onların bana yapmamı söylediği şeyi yapmadım.

Je n'ai pas fait ce qu'ils m'avaient dit de faire.

Ben onu bir daha asla yapmadım.

Je ne l'ai jamais refait.

TV muhabiri ile oyuncu arasında ayrım yapmadım.

je ne faisais pas la distinction entre un journaliste et un acteur.

Ne yapacağımı bilmediğim için, bir şey yapmadım.

Ne sachant pas quoi faire, je n'ai rien fait.

Daha önce bu tür bir şey yapmadım.

Je n'ai jamais fait ce genre de choses auparavant.

Testte iyi yapmadım bu yüzden ebeveynlerim beni azarladı.

- Je n'ai pas bien réussi mon examen, alors mes parents m'ont grondé.
- Je n'ai pas bien réussi mon examen, alors mes parents m'ont grondée.
- Je n'ai pas bien réussi mon examen, alors mes parents m'ont réprimandé.
- Je n'ai pas bien réussi mon examen, alors mes parents m'ont réprimandée.

- Henüz sabah kahvaltısı yemedim.
- Ben henüz kahvaltı yapmadım.

Je n'ai pas encore pris le petit déjeuner.

Dün gece hiçbir şey yapmadım. Sadece koltukta dinlendim!

Je n'ai rien fait hier soir. Je me suis juste détendu sur le canapé !

Ben daha önce bu tür bir hata yapmadım.

Je n'ai jamais fait ce genre d'erreurs auparavant.

- Bunu Tom için yapmadım.
- Bunu Tom için yapmamıştım.

Je ne l'ai pas fait pour Tom.

Bunu dün yapmadım, bu yüzden bugün bunu yapmak zorundayım.

- Je ne l'ai pas fait hier, donc je dois le faire aujourd'hui.
- Je n'ai pas fait ça hier donc je dois le faire aujourd'hui.

Gördüğünüz gibi, ben bir süredir evde herhangi bir temizlik yapmadım.

Comme vous pouvez voir, je n'ai pas procédé au nettoyage de la maison depuis un certain temps.