Translation of "Yapabilmek" in French

Iyi hikâyeler yapabilmek için bilmemiz lazım.

inventer de bonnes histoires.

O, yurtdışında eğitim yapabilmek için çok çalışıyor.

Il travaille dur dans le but d'étudier à l'étranger.

Ben de böyle bir şey yapabilmek istiyorum.

J'aimerais pouvoir faire quelque chose comme ça aussi.

Çeviri yapabilmek için en az iki dil bilmek gerekir.

Pour pouvoir traduire, on doit connaître au moins deux langues.

Bu pastayı yapabilmek için una, suya ve yumurtaya ihtiyacımız var.

Nous avons besoin de farine, de sucre et d'œufs pour élaborer ce gâteau.

İnsanların yapacak bir işi olduğunda, onu yapabilmek için daha uzun yaşarlarmış.

Les gens qui ont quelque chose à faire semblent vivre plus longtemps pour en faire davantage.