Translation of "Kılıç" in French

0.010 sec.

Examples of using "Kılıç" in a sentence and their french translations:

Kılıç kullanabilen

capable d'utiliser des épées

Bir kılıç istiyorum!

Je veux une épée !

Kılıç balığı yedik.

Nous avons mangé de l'espadon.

Kılıç, ok, taş, kulüp.

épées, flèches, pierres, massues.

Böyle bir kılıç istiyorum!

Je veux une épée comme celle-ci !

Bu güzel bir kılıç.

C'est une belle épée.

Yine kılıç kalkan kullanmayı öğretiyorlardı

encore une fois, ils enseignaient comment utiliser un bouclier épée

Kılıç çekenlerin hepsi kılıçla ölecek.

Tous ceux qui prendront l'épée périront par l'épée.

Hiç bir kılıç kırlangıcı gördünüz mü?

As-tu déjà vu un martinet ?

Şu kılıç bir prens için uygun.

Cette épée convient à un Prince.

O bir kalkan ve bir kılıç aldı.

Il s’est acheté un bouclier et une épée.

- İki ucu keskin kılıç.
- İki ucu keskin bıçak.

C'est une épée à double-tranchant.