Translation of "Gözüküyor" in French

0.071 sec.

Examples of using "Gözüküyor" in a sentence and their french translations:

Acıtıcı gözüküyor.

Ça a l'air douloureux.

İyi gözüküyor.

Ça a l'air bien.

Oldukça doğal gözüküyor.

Elle paraît assez naturelle.

Herkes endişeli gözüküyor.

Tout le monde a l'air soucieux.

Tom zeki gözüküyor.

Tom semble être intelligent.

Nancy yorgun gözüküyor.

Nancy a l'air fatiguée.

Yağmur yağacak gibi gözüküyor.

Il semble pleuvoir.

Onun fikirleri çılgınca gözüküyor.

Ses idées semblent folles.

Yaşı düşünülünce genç gözüküyor.

Il paraît jeune pour son âge.

Bu yatak sağlam gözüküyor.

- Ce lit semble solide.
- Ce lit a l'air solide.

Olduğundan daha kötü gözüküyor.

Ça a l'air bien pire que ça n'est.

Bu kek güzel gözüküyor.

Ce gâteau a l'air bon.

O, güçlü ve sağlıklı gözüküyor.

Il semble être fort et en bonne santé.

Bu cümle bana doğru gözüküyor.

Cette phrase m'a l'air correcte.

Bir sorun varmış gibi gözüküyor.

Il semble y avoir un problème.

Binalar ne kadar küçük gözüküyor.

Les bâtiments ont l'air si riquiqui.

- O güçlü görünüyor.
- O güçlü gözüküyor.

Il semble fort.

Yenisiyle karşılaştırıldığında benim arabam külüstür gözüküyor.

Ma voiture a l'air minable à côté de sa nouvelle.

Sana yardım edeyim. Çantan ağır gözüküyor.

Laissez-moi vous aider. Votre sac semble très lourd.

- O kızgın görünüyor.
- O sinirli gözüküyor.

Il a l'air en colère.

O elbise senin üstünde iyi gözüküyor.

Cette robe vous va bien.

Sert gözüküyor, ama aslında çok kibardır.

Il a l'air sévère, mais en fait il est très gentil.

Tom adeta bir kız gibi gözüküyor.

Tom ressemble presque à une fille.

- Bay White'ın birçok arkadaşı var gibi gözüküyor.
- Bay White'ın çok arkadaşı var gibi gözüküyor.

M. White semble avoir beaucoup d'amis.

Ve Tom bu sesi çıkardığında böyle gözüküyor.

Bien, voici à quoi ça ressemble quand Tom le fait.

- O, biraz yorgun görünüyor.
- Biraz yorgun gözüküyor.

Il semble un peu fatigué.

- Yağmur yağacak gibi gözüküyor.
- Yağmur yağacak gibi görünüyor.

Il semble qu'il se met à pleuvoir.

Bu cümle dil bilgisi açısından doğru gibi gözüküyor.

Cette phrase semble grammaticalement correcte.

- O pasta iyi görünüyor.
- Bu kek güzel gözüküyor.

Ce gâteau a l'air bon.

Onlar çok benzer gözüküyor. Kimin kim olduğunu bilmiyorum.

Ils se ressemblent tellement que je ne sais pas qui est qui.

İlginç bir iş gibi gözüküyor. Tam olarak ne yapıyorsun?

Ça a l'air d'un travail intéressant. C'est quoi que tu fais exactement ?

- Saçınız güzel görünüyor.
- Saçın hoş gözüküyor.
- Saçın hoş görünüyor.

Tes cheveux sont beaux.

Bu, çadır kurmak için iyi bir yer gibi gözüküyor.

Ça semble être un bon endroit pour planter une tente.

- Benimle ilgili gibi görünüyor.
- Onun bana ilgisi var gibi gözüküyor.

Il semble s'intéresser à moi.

- Tom bir kız gibi görünüyor.
- Tom bir kız gibi gözüküyor.
- Tom bir kıza benziyor.

Tom ressemble à une fille.