Translation of "Sağlam" in Japanese

0.003 sec.

Examples of using "Sağlam" in a sentence and their japanese translations:

Onlar sağlam ayakkabı değiller.

彼らはそんなに悪い連中ではない。

Bu yatak sağlam gözüküyor.

このベッドは頑丈そうです。

O pek sağlam değil.

これはあまり長持ちしません。

Tanrısına sağlam bir inancı vardı.

彼は自分の神を堅く信じていた。

O sağlam genç bir adam.

彼はたくましい青年だ。

O, sağlam karakterli bir adamdır.

彼は強固な性格の人物だ。

Onun Allah'a inancı çok sağlam.

彼女の神への信仰はとても堅い。

Onun sağlam bir inancı var.

彼は確固たる信念を持っている。

Bu merdiven yeterince sağlam mı?

このはしごは十分丈夫ですか。

Ve yeterince sağlam olup olmadığını bilmiyorum.

十分に丈夫なのか分からない

Sonuç sağlam bir temel üzerine oturmaktadır.

その結論はしっかりした根拠に基づいている。

Bu evin sağlam bir temeli vardır.

この家は土台がしっかりしている。

Bürokratlar dev şirketler ile sağlam bağları sürdürürler.

官僚達は大企業との強固な関係を維持している。

Bu, oturmak için çok sağlam bir sandalye.

これは掛けるのにたいそう頑丈ないすだ。

Meslek seçmek için sağlam bir temel değil.

仕事選びのための強固な 土台ではないのです

Böyle bir şeyden sağlam kar ve buz blokları... ...yapamam!

これで氷雪の塊を作るのは― ムリだ

Tasarımı, bir saldırganı son kaleye ulaşması için, üst üste sağlam

攻撃側は何層もの防御網を突破して 最後の砦キープを目指さなければならない

Fizikçilerin bunun ne olabileceğine dair bir sürü sağlam fikri var,

物理学者は暗黒物質の正体について 色々推測していて

Bir ev, çimentodan yapılmış sağlam bir temel üstüne inşa edilmiştir.

家は堅固なセメントの基盤の上に建てられる。

öyle sağlam bir yol yaptım ki küçük araçlar bile güvenle geçebilir.

小さな乗り物でも安全に通行できます

Lannes hiçbir zaman bir iyiliği unutmadı - o ve Victor sağlam arkadaşlar kaldı.

ランヌは決して恩恵を忘れませんでした–彼とビクターはしっかりした友達であり続けました。

Zor olan kısmı, çok fazla çıkıntı olması. Kayaların da ne kadar sağlam olduğunu bilmiyorum.

難(むずか)しいのは突出部(とっしゅつぶ)だ どんな岩かも分からない

Tom'un sağlam delili yoktu, fakat o, annesinin elmas yüzüğünü çalan kişinin Mary olduğunu düşünüyordu.

確たる証拠はなかったが、母親のダイヤの指輪を盗んだのはメアリーだと、トムは思った。

Dış görünüşte bir sümsük gibi görünüyor. Fakat özünde onu zorlu bir delege yapan sağlam bir iradesi var.

見た目には優しそうだけど、彼って皆から外柔内剛の結構なタフネゴシエータと言われているよ。