Translation of "Gölün" in French

0.013 sec.

Examples of using "Gölün" in a sentence and their french translations:

- Biz gölün etrafında yürüdük.
- Gölün bütün çevresini gezdik.

- Nous avons marché tout autour du lac.
- Nous nous sommes promenés tout autour du lac.

Kayık gölün dibine battı.

Le bateau a coulé au fond du lac.

Gölün suyu çok soğuktur.

- L'eau des lacs est très froide.
- L'eau du lac est très froide.

Gölün yanındaki ev benimkidir.

- La maison du lac m'appartient.
- La maison au bord du lac m'appartient.

Biz gölün etrafında yürüdük.

Nous avons marché tout autour du lac.

Bu gölün suyu kırmızıdır.

L'eau de ce lac est rouge.

Bazı kayıklar gölün üstündedir.

Quelques bateaux sont sur le lac.

Gölün kenarında bir otelde kaldık.

Nous sommes restés dans un hôtel au bord du lac.

Gölün yanında bir kabin kiraladık.

Nous avons loué une cabane près du lac.

Biz gölün kıyısında yürüyüşe gittik.

Nous fîmes une promenade sur les berges du lac.

Gölün üzerinde yüzlerce kuş vardı.

Il y avait des centaines d'oiseaux sur le lac.

Gölün yüzeyi tamamen donmuş olsa da

Même si tout le lac est gelé...

Gölün ne kadar derin olduğunu bilmiyorum.

Je ne connais pas la profondeur de ce lac.

O, gölün yanında yaşıyor gibi görünüyor.

On dirait qu'elle habite près du lac.

Gölün yakınında büyük bir restoranı var.

Il a un grand restaurant près du lac.

Gölün bu tarafında güvenle paten yapabilirsin.

On peut patiner de ce coté du lac en toute sécurité.

Bu gölün bir sürü sazanı var.

L'étang regorge de carpes.

Gölün çok berrak bir suyu var.

Le lac a une eau très claire.

Gölün yanındaki eski kilise çok güzel.

La vieille église du lac est très belle.

O gölün yanında durduktan 54 gün sonra

mais 54 jours après avoir travaillé devant ce lac,

Büyük gölün coşkulu sularındaki kıpırtılar hep birlikte

Le brassage sans fin des eaux du grand lac

Gölün ne kadar derin olduğunu nereden biliyorsun?

- Comment savez-vous quelle profondeur a le lac ?
- Comment sais-tu quelle profondeur a le lac ?

Bildiğim kadarıyla, gölün en derin noktası burası.

Pour autant que je sache, le lac est le plus profond à cet endroit.

Tom gölün etrafında neşelendirici bir yürüyüş yaptı.

Tom a fait une promenade rafraîchissante autour du lac.

- Gölün yüzeyi aynaya benziyor.
- Göl ayna gibi.

La surface du lac est presque comme un miroir.

Hava o kadar soğuktu ki gölün üstü buz tuttu.

Le temps était si froid que le lac gela.

Gölün üstündeki buz senin ağırlığını taşımak için çok ince.

La glace sur le lac est trop fine pour supporter ton poids.

Uzun boylu çam ağaçları gölün etrafında bir halka yapmaktadır.

Des pins élevés font un cercle autour du lac.

Tom bütün geceyi gölün yanında küçük bir kabinde geçirdi.

Tom a passé la nuit dans la petite cabane près du lac.