Translation of "Eli" in French

0.006 sec.

Examples of using "Eli" in a sentence and their french translations:

Tanrı'nın eli,

La main de Dieu,

Sonbaharın eli kulağında.

L’automne est déjà sur le point d’arriver.

Sizi besleyen eli ısırmayın.

Ne mords pas la main qui te nourrit.

Ona yardım eli uzatacağım.

Je lui prêterai assistance.

Hırsızın eli ve ayağı bağlandı.

Le voleur était pieds et poings liés.

Onun para için eli darda.

Il manque d'argent.

O, yoksullara yardım eli uzattı.

Il a tendu la main aux pauvres.

Ben eve eli boş geldim.

Je suis rentré chez moi les mains vides.

O bir eli çabuk aşçı.

Il cuisine à la demande.

Sol eli ile topu yakaladı.

Il a attrapé la balle avec sa main gauche.

Tom'un para için eli darda.

Tom est à court d'argent.

Tom'un eli açık olduğunu biliyorum.

Je sais que Tom est généreux.

Radyoya göre, bir fırtınanın eli kulağında.

D'après la radio, une tempête est imminente au nord.

- Sonbaharın eli kulağında.
- Güz gelmek üzere.

L’automne est déjà sur le point d’arriver.

O, sol eli ile kapı kolunu çevirdi.

Il tourna la poignée de porte avec sa main gauche.

- Dilenciler seçici olamaz.
- El mahkûm.
- Eli mahkûm.

À cheval donné, on ne regarde pas la bride.

O, ayağa kalkmam için eli ile işaret etti.

Il m'a demandé de me lever.

- Tom son derece eli açık.
- Tom son derece cömert.

Tom est très généreux.

Ve bu höyüğün merkezinde, az çok bir çocuk eli büyüklüğünde,

Et au centre de ce monticule se trouvait une pierre étrange,