Translation of "Dünya'nın" in French

0.025 sec.

Examples of using "Dünya'nın" in a sentence and their french translations:

Dünya'nın Doğuşu.

Earthrise.

Dünya'nın tüm habitatlarında...

Dans tous les habitats de la Terre,

Dünya'nın rengi nedir?

Quelle couleur a la Terre ?

Dünya'nın dört bir yanında

Tout autour du monde,

Dünya'nın neresinde olursa olsun...

Partout sur Terre,

Dünya'nın neresi düz mal

Où sont les biens plats du monde

Dünya'nın yuvarlak olduğuna inanıyordu.

Il croyait que la Terre était ronde.

Dünya'nın düz olmadığını biliyorum.

Je sais que la Terre n'est pas plate.

Ay, Dünya'nın etrafında döner.

La Lune tourne autour de la Terre.

Dünya'nın yuvarlak olduğunu doğruladılar.

Ils affirmaient que la Terre était ronde.

Ay Dünya'nın etrafında döner.

La Lune tourne autour de la Terre.

Ay Dünya'nın tek uydusudur.

La Lune est le seul satellite de la Terre.

Dünya'nın dörtte üçü sudur.

Trois quarts de la surface de la Terre est de l'eau.

Dünya'nın en açık düzlüklerinde de...

Et sur les plaines les plus exposées de la Terre,

Dünya'nın en doğal olmayan yerleri.

Les lieux les moins naturels sur Terre.

Dünya'nın en büyük teknoloji şirketi

La plus grande entreprise technologique au monde

Dünya'nın yüzeyinin dörtte üçü sudur.

Trois quarts de la surface de la Terre est de l'eau.

Dünya'nın dörtte üçü sularla kaplıdır.

Trois quarts de la surface terrestre sont recouverts par les eaux.

Dünya'nın güneş'in etrafında döndüğünü öğrendik.

On a appris que la terre gravite autour du soleil.

Şehirler, Dünya'nın en hızlı büyüyen habitatları.

C'est l'habitat dont la croissance est la plus rapide au monde.

Fakat dünya'nın düz olduğunu iddaa ediyorlar

mais ils prétendent que la terre est plate

Bunun sebebi ise dünya'nın yuvarlak olması

la raison en est que la terre est ronde

Dünya'nın etrafı buzul kütle ile çevrili

la terre est entourée de masse glaciaire

Dünya'nın en büyük şirketi Apple olmuştu

Apple est la plus grande entreprise au monde

Dünya'nın en popüler arama motoru Google.

Le moteur de recherche le plus populaire au monde est Google.

İnsanlık hızla dünya'nın çevresini tahrip ediyor.

L'humanité est en train de rapidement détruire l'environnement de la Terre.

Dünya'nın en ikonik bazı yaratıkları hakkında bildiklerimiz

Notre compréhension de créatures emblématiques de la Terre

Dünya'nın yağmur ormanlarında güneşin batmasıyla değişim tetiklenir.

Dans les jungles du monde entier, le crépuscule génère des changements.

Dünya'nın en büyük pramit'ine bir göz atalım

Jetons un coup d'œil au plus grand landau du monde

Uzayın zamanı ile Dünya'nın zamanı aynı değildir

Le temps de l'espace et le temps de la Terre ne sont pas les mêmes

Asteroit, dünya'nın atmosferine girerken küçük parçalara bölündü.

L'astéroïde se fracassa en petits morceaux en entrant dans l'atmosphère terrestre.

...Dünya'nın bir gecesinde. Alt yazı çevirmeni: Yurdakul Gündoğdu

sur la Terre, la nuit ? Sous-titres : Béranger Viot-Pineau

...Dünya'nın en büyülü gecelerine sahne oluyor. DÜNYA'DA GECE

les nuits les plus magiques de la planète.

Nasa'nın paylaştığı verilerde dünya'nın şeklinin geoit olduğu görülür

Dans les données partagées par la Nasa, on voit que la forme de la terre est geoit

Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.

- La vue de la Terre depuis la Lune est une des images emblématiques du XXe siècle.
- L'image de la Terre vue de la Lune est une des icônes du XXe siècle.

Dünya'nın uzaydan görünüşünün ilk fotoğrafı 1946'da çekildi.

La première photographie de la Terre, vue de l'espace, fut prise en dix-neuf-cent-quarante-six.

Dünya'nın biyoçeşitliliği en zengin çölü bu katkı sayesinde burasıdır.

Grâce à eux, ce désert est le plus biodiversifié du monde.

Volverinler, Dünya'nın üst kısımlarını çevreleyen donuk topraklarda boy gösterir.

Les carcajous prospèrent sur les terres glacées du nord,

Dünya'nın en sürprizlerle dolu gecesine hoş geldiniz. DÜNYA'DA GECE

Bienvenue dans la nuit la plus surprenante sur Terre.

Burası, Dünya'nın en kalabalık yerlerinden biri. Nüfusu, 20 milyon.

C'est l'un des endroits les plus peuplés au monde. Vingt millions d'habitants.

Dünya'nın başka yerinde bu kadar yoğun pars nüfusu yok.

La plus grande densité de léopards sur la planète.

Uzun zaman önce, onlar dünya'nın evrenin merkezi olduğuna inanıyordu.

Il y a longtemps, les hommes croyaient que notre terre était au centre de l'univers.

Peki Dünya'nın gün uzunluğunu başka bir şey belirleseydi ne olurdu?

Mais si quelque chose d'autre déterminait la durée du jour sur Terre ?

Dünya'nın en büyük çöl ve çayırlarının gizli yanlarını... ...keşfetmek için.

Pour découvrir la face cachée des vastes déserts et des prairies.

Dünya'nın en büyük kara memelisi şehrin tam göbeğinden geçip gidiyor.

Le plus grand mammifère terrestre du monde se faufile en plein bourg.

Hatta bu konuyu geliştirip Dünya'nın bütün sokaklarının fotoğraflarını bile çekti.

Il a même développé ce sujet et pris des photos de toutes les rues de la Terre.

Dünya'nın güneş çevresindeki yörüngesindeki hareketi birçok karmaşık fizik yasasına uyar.

La rotation de la Terre autour du Soleil est soumise à de nombreuses lois physiques complexes.

Son teknoloji kameralar, Dünya'nın en ikonik bazı hayvanları hakkında bildiklerimizi değiştiriyor.

Les caméras de pointe bouleversent notre compréhension de certaines des créatures les plus emblématiques du monde,

Bilinen ve kayıt altına alınan 0.02 saniye Dünya'nın zamanından ileride yaşamaktadır

Connu et enregistré 0,02 seconde de vie avant l'heure de la Terre

Dünya'nın bütün sokaklarını, her sokakta bulanan evlerin fotoğraflarını tek tek çekti.

Il a pris des photos de toutes les rues du monde et des maisons de chaque rue.

Daha küçük roketlere fırlatıp Dünya'nın çevresinde yörüngeye yerleştirerek bu sorunu çözmek istedi

Von Braun voulait résoudre ce problème en lançant le vaisseau spatial en morceaux à bord de

Tom Dünya'nın düz olduğuna beni ikna etmeye çalışıyor, ama ben buna inanamam.

- Tom veut me persuader que la Terre est plate, mais je ne puis le croire.
- Tom veut me convaincre que la Terre est plate, mais je ne peux le croire.

Bu sıradışı Venedik şehri. Bugün Dünya'nın en çok ziyaret edilen turistik yerlerinden birisi,

C'est la ville extraordinaire de Venise - aujourd'hui l'une des principales destinations touristiques du monde,

Dünya'nın dört bir yanında, vahşi hayvanlar yemek çalmak konusunda daha çok hüner göstermeye başlıyor.

Dans le monde entier, les animaux sauvages rivalisent d'ingéniosité pour voler leur repas,

1632'de Galileo, Dünya'nın Güneş'in yörüngesinde döndüğünü söyleyen bir kitap yayınladı. Katolik Kilisesi onu tutukladı ve yargıladı.

En 1632, Galilée a publié un livre qui disait que la Terre tourne autour du Soleil. Il a été arrêté et jugé par l'Église Catholique.

Iki adam rekor kıran ve meşakkatli bir şekilde 14 gün boyunca küçük bir uzay aracında Dünya'nın etrafında döndüler.

les deux hommes ont passé 14 jours record et exténuants en orbite autour de la Terre dans un minuscule vaisseau spatial.

- Tom Güneş'in, Dünya'nın etrafında döndüğünü sanıyor.
- Tom güneşin dünyanın etrafında döndüğünü düşünüyor.
- Tom'a göre güneş dünyanın etrafında dönüyor.

Tom croit que le Soleil tourne autour de la Terre.