Translation of "Buluyor" in French

0.004 sec.

Examples of using "Buluyor" in a sentence and their french translations:

...karşılık buluyor.

ont été entendus.

Kuzey kutbunu buluyor

trouve le pôle nord

Manyetik kuzey kutbunu buluyor

trouve le pôle nord magnétique

Beni güzel buluyor musun?

Me trouves-tu jolie ?

Beni çirkin buluyor musun?

- Me trouves-tu repoussant ?
- Me trouvez-vous repoussante ?

Bazen bazıları suçu onlarda buluyor.

Mais parfois, la faute revient au lieu dans lequel ils vivent.

"Nasıl yemek buluyor?" diye endişeleniyorum.

Comment va-t-elle se nourrir ?

İşi çok zor buluyor musun?

- Trouvez-vous le travail trop dur ?
- Trouves-tu le travail trop dur ?

Kayıp bir milyon doları buluyor.

La perte s'élève à un million de dollars.

Nihayet, aydınlatılmamış bir şehir parkı buluyor.

Enfin, un parc urbain non éclairé.

O her zaman başkalarının hatalarını buluyor.

Il trouve toujours à redire aux autres.

Bazı öğrenciler kurallara uymayı zor buluyor.

Certains élèves trouvent cela difficile de suivre les règles.

Arkadaşlar her zaman bir çözüm buluyor.

Les amis trouvent toujours une solution.

Dünya kendini düşük bir noktada buluyor.

Le monde traverse une période difficile.

O her zaman benimle ilgili hata buluyor.

Il trouve toujours quelque chose à me reprocher.

O bulaşık makinesini kullanması kolay buluyor musun?

- Trouvez-vous cette machine à laver facile à utiliser ?
- Trouves-tu cette machine à laver facile à utiliser ?

- Son zamanlarda, birçok insan iyi yaşamayı zor buluyor.
- Son zamanlarda birçok insan rahat geçinmeyi zor buluyor.

Depuis peu, beaucoup de gens trouvent qu'il est difficile de vivre décemment.

Ve insanların başka bir gezegende yaşamasıyla son buluyor.

et se termine par des gens qui vivent sur une autre planète.

O kocası ile ilgili her zaman hata buluyor.

Elle trouve toujours des défauts à son mari.

- O, onda ne buluyor?
- O, onda ne görüyor?

Que lui trouve-t-elle ?

- Asyalı kadınları çekici buluyor.
- Asyalı kadınlara ilgi duyuyor.

Il est attiré par les femmes asiatiques.

O her zaman diğer insanlarla ilgili hata buluyor.

Elle trouve toujours à redire aux autres.

- Daima başkalarında kusur buluyor.
- Daima başkalarında kusur bulur.

Il trouve toujours à redire aux autres.

Daha sonra ki bütün işlerinde de kendisine hep bir tane yatırımcı buluyor

il se retrouve toujours investisseur dans toutes ses affaires.