Translation of "Kaçtı" in Arabic

0.010 sec.

Examples of using "Kaçtı" in a sentence and their arabic translations:

Tuzaktan kaçtı .

من الفخ.

Çocuk kaçtı.

هرب الولد.

Kedi kaçtı.

هرب القط.

Leyla kaçtı.

- فرّت ليلى.
- هربت ليلى.

Sami kaçtı.

- هرب سامي.
- فرّ سامي.

Olamaz, bakın. Kaçtı.

‫كلا، انظر. سبحت مبتعدة.‬

Tehlikeyi hissetti, kaçtı.

أحس بالخطر فهرب.

Sami, Mısır'a kaçtı.

هرب سامي إلى مصر.

Sami evden kaçtı.

فرّ سامي من المنزل.

Polisi görür görmez kaçtı.

ما أن رأى الشرطي حتى ركض هارباً.

Hapishaneden bir mahkûm kaçtı.

هرب أحد السجناء من السجن.

Adam polisi görünce kaçtı.

هرب الرجل بعد أن رأى الشرطي.

Leyla muhtemelen yine kaçtı.

- من المحتمل أن تكون ليلى قد فرّت من المنزل مرّة أخرى.
- من المحتمل أنّ ليلى قد فرّت عن أسرتها مرّة أخرى.

Leyla, Sami ile kaçtı.

فرّت ليلى مع سامي.

Sami hayatı için kaçtı.

ركض سامي للنّجاة بحياته.

Muhammed 622 yılında Medine'ye kaçtı.

خرج محمد للمدينة في عام 622.

Leyla hapis cezası kararından kaçtı.

نجت ليلى من عقوبة سجن.

Punta Carretas hapishanesinden 106 gerilla kaçtı.

في إصلاحية "بونتا كاريتاس"، هرب 106 من الثوّار.

Arkasını dönüp hızlıca kaçtı, çok korktu.

‫ثم تلتف وتسبح مسرعة جراء خوفها الشديد.‬

Ona vurmak istedim ama benden kaçtı.

أردت أن أضربه و لكنه هرب مني.

Dakikalar içinde imha edilirken, diğerleri hızla kaçtı.

في غضون دقائق، بينما فرّ الباقون بعد فترة وجيزة.

Krizden sonra bazı açılardan gerçek bir fırsat kaçtı.

كانت هناك فرصة ضائعة حقيقية في بعض النواحي بعد الأزمة.

Kız gözlerini açtı, ayıyı gördü ve pencereye kaçtı.

فَتَحَتْ الفَتَاةُ عَيْنَيْهَا وَرَأَتْ الدُّبَّ وَهَرَبَتْ إِلَى النَّافِذةِ.

Şubat 1815'te Napolyon, Elba'daki sürgünden kaçtı ve Fransa'ya çıktı.

في فبراير 1815 ، هرب نابليون من المنفى في إلبا وهبط في فرنسا.

Ama bir kez daha, Blücher az da olsa ondan kaçtı.

ولكن مرة أخرى ، هرب منه بلوخير بصعوبة.

Yağmalanmış birkaç şehirden kaçtı ve batıya, Vidin Despotluğuna doğru yola çıktı.

بعد أن فرّوا من العديد من المدن المنهوبة إلى الغرب، في إمارة فيدين.