Translation of "Kaçtı" in Portuguese

0.007 sec.

Examples of using "Kaçtı" in a sentence and their portuguese translations:

Kaçtı.

- Ele afastou-se.
- Ele se afastou.

- O niçin kaçtı?
- Neden kaçtı?

Por que ele fugiu?

Hırsız kaçtı.

O ladrão fugiu.

Çocuk kaçtı.

- O menino fugiu.
- O garoto fugiu.

Kedi kaçtı.

O gato fugiu.

Tom kaçtı.

Tom fugiu.

Herkes kaçtı.

- Todas escaparam.
- Todos escaparam.

Köpeğim kaçtı.

Meu cachorro fugiu.

Kim kaçtı?

Quem fugiu?

Köpeğimiz kaçtı.

Nosso cachorro fugiu.

Mahkûm kaçtı!

O prisioneiro escapou!

Saldırgan kaçtı.

O atacante escapou.

- Gözüme kum kaçtı.
- Gözüme kum tanesi kaçtı.

Um grão de areia caiu em meu olho.

Olamaz, bakın. Kaçtı.

Não, nadou para longe.

Tehlikeyi hissetti, kaçtı.

- Sentindo o perigo, ele foi embora.
- Pressentindo o perigo, ele fugiu.

Tom tehlikeden kaçtı.

Tom escapou do perigo.

Adam şehirden kaçtı.

O homem saiu da cidade.

O evden kaçtı.

Ele fugiu de casa.

O, hapishaneden kaçtı.

Ele escapou da prisão.

Onlar hapishaneden kaçtı.

Eles escaparam da prisão.

Tom nasıl kaçtı?

Como Tom escapou?

Tom evden kaçtı.

Tom fugiu de casa.

O ondan kaçtı.

Ele correu para longe dela.

Tom, Mary'den kaçtı.

Tom correu da Mary.

Sözler dudaklarımdan kaçtı.

As palavras escaparam de meus lábios.

Tom güçlükle kaçtı.

Tom quase não escapou.

Tom, Avustralya'ya kaçtı.

Tom fugiu para Austrália.

Tom kaçtı mı?

O Tom escapou?

Tom'un hamster'i kaçtı.

O hamster de Tom escapou.

Aslanlardan biri kaçtı.

Um dos leões escapou.

Maymun kafesinden kaçtı.

O macaco escapou da sua gaiola.

Benim atım kaçtı.

Meu cavalo fugiu.

Leyla, Fadıl'la kaçtı.

Layla fugiu com Fadil.

Papağan kafesten kaçtı.

O papagaio fugiu da gaiola.

- Beni gördüğü gibi kaçtı gitti.
- Beni gördüğü an, kaçtı.

Assim que ele me viu, saiu correndo.

Hırsız, polisi görünce kaçtı

O ladrão fugiu ao ver um policial.

Kaplanlar hayvanat bahçesinden kaçtı.

- Os tigres escaparam do zoológico.
- Os tigres fugiram do zoológico.

Çocuklardan biri aniden kaçtı.

Um dos garotos saiu correndo de repente.

O, elmasla birlikte kaçtı.

Ele fugiu com o diamante.

O para ile kaçtı.

Ele saiu correndo com o dinheiro.

Tom parayla birlikte kaçtı.

Tom fugiu com o dinheiro.

Mahkumların üçte biri kaçtı.

Um terço dos prisioneiros fugiu.

Çocuk arkasına bakmadan kaçtı.

O garoto fugiu sem olhar para trás.

Alarm çaldığında hırsız kaçtı.

O ladrão fugiu quando disparou o alarme.

Tom kıl payı kaçtı.

Tom escapou por um triz.

Tom kimle birlikte kaçtı?

Com quem Tom fugiu?

Leyla, Fadıl'ın evinden kaçtı.

Layla fugiu da casa de Fadil.

Tom polis memurlarından kaçtı.

- O Tom fugiu da polícia.
- O Tom fugiu à polícia.

O, polisi gördüğü an kaçtı.

No instante em que viu o policial, ele fugiu.

On üç yaşındayken, evden kaçtı.

Quando tinha treze anos, ela fugiu de casa.

Hırsız hiçbir iz bırakmadan kaçtı.

O ladrão fugiu sem deixar nenhum rastro.

Kaplanlardan biri hayvanat bahçesinden kaçtı.

Um dos tigres escapou do zoológico.

Hayvanat bahçesinden bir kaplan kaçtı.

- Um tigre fugiu do zoológico.
- Um tigre escapou do zoológico.

O kafama vurdu ve kaçtı.

Ela me bateu na cabeça e saiu correndo.

Kedi araba tarafından çarpılmaktan kaçtı.

O gato escapou de ser atropelado pelo carro.

Tom tünelden geçerek hapishaneden kaçtı.

Tom escapou da prisão por um túnel.

Tutuklanan 23 kişiden dördü kaçtı.

Dos 23 que foram presos, quatro escaparam.

Hırsız, köpek havlamasını duyunca kaçtı.

Quando ouviu o cachorro latir, o ladrão fugiu.

- Kim kaçtı?
- Kim firar etti?

Quem escapou?

Tom güvenli bir yere kaçtı.

Tom correu para se esconder.

Punta Carretas hapishanesinden 106 gerilla kaçtı.

Da penitenciária de Punta Carretas, fogem 106 guerrilheiros.

Arkasını dönüp hızlıca kaçtı, çok korktu.

E depois vira-se e corre, e tem um susto enorme.

- Hırsız hızlı koştu.
- Hırsız hızla kaçtı.

O ladrão correu rápido.

- Herkes dışarı kaçtı.
- Herkes dışarı koştu.

- Todo mundo correu para fora.
- Todos correram para fora.

- Sakızın tadı kaçtı.
- Sakız tadını kaybetti.

- O chiclete perdeu o sabor.
- O chiclete perdeu o gosto.

Tom on üç yaşındayken yetimhaneden kaçtı.

Tom fugiu do orfanato aos treze anos.

Tom kaleden kaçtı, bir kadın olarak gizlendi.

O Tom escapou do castelo, disfarçado de mulher.

Nedenini bana sormayın ama o beni görünce kaçtı.

Não me pergunte por quê, mas ele deu o fora quando me viu.

O kış Sırbistan ordusunun geri kalanları Arnavutluk dağlarından kaçtı.

No inverno, os restos do Exercito Sérvio fogem pelas Montanhas Albaninas. Suas

O, kapıyı açar açmaz, beyaz bir köpek evden kaçtı.

Assim que ela abriu a porta, um cachorro branco saiu correndo de dentro da casa.

Araba tarafından çarpılmamak ve öldürülmemek için kıl payı kaçtı.

- Ele quase foi atropelado e morto pelo carro.
- Ele mal escapou de ser atingido e morto pelo carro.

Ney dahice geri çekilme ve savaşma stratejisi uyguladı ve kaçtı

Ney conduziu uma luta brilhante de recuo, e escapou.

O otuz yıl önce hapishaneden kaçtı ve o zamandan beri sırra kadem bastı.

Ele escapou da prisão há trinta anos e tem estado em fuga desde então.