Translation of "çanta" in French

0.007 sec.

Examples of using "çanta" in a sentence and their french translations:

Çanta nerede?

- Où est le sac ?
- Où se trouve le sac ?

Çanta dolu.

Le sac est plein.

Bu çanta kimin?

- À qui est ce sac ?
- À qui est le sac ?

Bu çanta benim.

Ce sac est à moi.

O çanta benim.

Ce sac est le mien.

Ne ağır bir çanta!

Que ce sac est lourd !

Bu çanta küçük değil.

Ce sac n'est pas petit.

Ben bir çanta aldım.

J'ai acheté un sac.

Bir çanta satın aldım.

J'ai acheté un sac.

Bir çanta istiyor musunuz?

Voulez-vous un cornet ?

Bu çanta aşırı ağır.

Ce sac est trop lourd.

Bu çanta kağıttan yapılmıştır.

Ce porte-monnaie est en papier.

Bu çanta arabayla taşındı.

Ce sac a été transporté en voiture.

Masanın üzerinde bir çanta vardır.

Il y a un sac sur le bureau.

O, sırtında bir çanta taşır.

Il porte un sac sur le dos.

Burada bir çanta gördün mü?

As-tu vu un sac ici ?

Bana başka bir çanta göster.

Montrez-moi un autre sac.

Bu çanta yeterince büyük değil.

- Ce sac n'est pas assez large.
- Ce sac n'est pas assez gros.

Annem bana bir çanta yaptı.

Ma mère m'a confectionné un sac.

Karım için bir çanta arıyorum.

- Je cherche un sac pour ma femme.
- Je cherche un sac pour mon épouse.

O siyah çanta senin mi?

Ce sac noir est-il à vous ?

Tom bir çanta hatmi çıkardı.

Tom sortit un sac de guimauves.

Ben yeni bir çanta satın aldım.

J'ai acheté un nouveau sac.

Bu mağazada hiç çanta var mı?

Y a-t-il des sacs dans cette boutique ?

Bu çanta hem iyi hem pahalı.

Ce sac est à la fois bien et cher.

Bu çanta için 200 dolar ödedim.

J'ai payé 200 dollars pour ce sac.

Onlar bana çanta için beş dolar ödedi.

Ils m'ont acheté le sac pour 5 dollars.

Bu çanta sizinki mi yoksa onunki midir?

- Est-ce que ce sac est le tien ou le sien ?
- Ce sac est-il le tien ou le sien ?
- Ce sac est-il le vôtre ou le sien ?

Bu çanta bana 6 sterline mal oldu.

Ce sac m'a couté six livres.

O, bana deriden yapılmış bir çanta verdi.

- Elle me donna un sac de cuir.
- Elle m'a donné un sac de cuir.

Çanta benim tek başıma taşıyamayacağım kadar çok ağırdı.

Ce sac était trop lourd pour que je le transporte par moi-même.

Ben bir çanta taşıdım ama diğeri geride kaldı.

J'ai porté une valise, mais l'autre a été laissée sur place.

- Torbayı yapmak için koca bir parça kağıt kullandı.
- Çanta yapmak için büyük bir parça kâğıt kullandı.

Il utilisa un grand morceau de papier pour confectionner le sac.

- Bir çantaya ihtiyacın var mı?
- Bir çantaya ihtiyacınız var mı?
- Çanta lazım mı?
- Poşet lazım mı?

Avez-vous besoin d'un sachet ?