Translation of "Aşırı" in Finnish

0.004 sec.

Examples of using "Aşırı" in a sentence and their finnish translations:

Aşırı tetiktesin.

Olin hyvin varuillani.

Bu aşırı riskli.

Tämä on erittäin arveluttavaa.

Aşırı susuz durumdayım.

Minulla on paha nestevajaus.

Bugün aşırı soğuk.

Tänään on ihan vitun kylmä.

Pazar aşırı doymuş.

Markkinat ovat ylikyllästetyt.

Hapishane aşırı kalabalıktı.

- Vankila on ylikansoitettu.
- Vankilassa on liian täyttä.

Motor aşırı ısınıyor.

Moottori ylikuumenee.

Aşırı derecede pahalı.

- Se on hirveän kallis.
- Se on hirveän kallista.

Berlin aşırı soğuk.

- Berliini on übersiisti.
- Berliini on ihan sika siisti paikka.

Aşırı duygusal olma.

Älä ole melodramaattinen.

Çok aşırı uğraşıyorsun.

- Yrität liikaa.
- Yrität liian kovasti.

Aşırı sığ bir suda.

Tosi matalassa vedessä.

O aşırı tepki veriyor.

Hän ylireagoi.

Bugün aşırı derecede sıcak.

On epätavallisen lämmintä tänään.

Aşırı para sorunu yaşıyorlar.

Heillä on hyvin vaikeita rahaongelmia.

Aşırı derecede ilgili değilim.

En ole kovin huolissani siitä.

Onlar aşırı derecede silahlı.

He ovat raskaasti aseistettuja.

Bu çanta aşırı ağır.

Tämä laukku on liian painava.

Arkadaşım aşırı hız yapmaktan tutuklandı.

Ystäväni pidätettiin ylinopeudesta.

O aşırı dozda eroin aldı.

Hän otti yliannostuksen heroiinia.

Tom'un hastalığının nedeni aşırı yemekti.

Tomin sairauden syy oli ylensyönti.

Tom'un işi aşırı stress yaratıyor.

Tomin työ luo äärimmäistä stressiä.

Onun burnu aşırı derecede büyük.

Hänen nenänsä on tavattoman kookas.

Yunusların gözleri mavi ışığa aşırı hassastır.

Delfiinin silmät ovat herkistyneet siniselle valolle.

Aşırı sigara içmek sağlığa zarar verir.

Liiallinen tupakointi vahingoittaa terveyttäsi.

Aşırı balık avlama büyük bir sorundur.

Ylikalastus on suuri ongelma.

Kayalar da aşırı kaygan. Buraya düşmek istemem.

Kallio on todella liukas. En halua huuhtoutua virran mukana.

Aşırı büyük kulaklarıyla kovuğun içindeki titreşimleri dinler.

Ylisuuret korvat kuuntelevat onton puun värinää.

Bu kayalar aşırı kaygan! Buraya tutunurken gücüm tükeniyor.

Seinämä on todella liukas. Kiipeäminen vie voimat.

Aşırı hassas antenleri en ufak hareketi algılamaya ayarlı.

Sen tuntosarvet ovat erittäin herkät pienimmällekin liikkeelle.

Aşırı kıskançlık beraberinde sahip olma isteği ve güvensizlik getirir.

Mustasukkaisuuteen liittyy omistushaluisuus ja epäluottamus.

...ahtapot gibi düşünüyordum. Ve bunlar bir açıdan aşırı yorucuydu.

ajattelin mustekalan tavoin. Se vaati veronsa.

- O aşırı para harcıyor.
- Onun bir sürü parası var.

Hänellä on paljon rahaa.

- O aşırı dozda eroin aldı.
- O fazla miktarda eroin aldı.

- Hän otti yliannostuksen heroiinia.
- Hän veti yliannostuksen hepoa.

Aşırı dikkatli olmalıyız, çünkü sivri ve paslı olan çok fazla metal bulunuyor.

Meidän pitää olla erityisen varovaisia, koska siellä on paljon - teräviä ja ruosteisia metalleja.

Ama burası gibi aşırı çöl arazilerinde bunu bulmak zor olabilir. Hâlâ biraz gevşek

Sellaisen löytäminen voi olla vaikeaa äärimmäisissä autiomaaolosuhteissa. Tämä liikkuu hieman,

Ailen ve çocuğun için endişeleniyorsun. Daha öncesinde hayvanlara karşı aşırı duygusal davranan biri değildim.

ja huolehdin perheeni ja lapseni puolesta. En ollut koskaan ollut tunteellinen eläinten suhteen.

Suyu ölçüsüz ve aşırı miktarda içmek "su zehirlenmesi" ile sonuçlanabilir, potansiyel olarak ölümcül bir durum.

Veden holtiton ja yltiöpäinen juonti saattaa johtaa ”vesimyrkytykseen”, joka voi tappaa.