Translation of "çıkabilecek" in French

0.002 sec.

Examples of using "çıkabilecek" in a sentence and their french translations:

Insanoğlunun karşısına çıkabilecek en büyük fırsat.

pourrait s'avérer être la plus grande opportunité de l'humanité.

Tom'un güçlükle trafiğe çıkabilecek ikici el bir arabası vardı.

Tom avait une voiture d'occasion qui était à peine en état de marche.