Translation of "Insanoğlunun" in French

0.004 sec.

Examples of using "Insanoğlunun" in a sentence and their french translations:

İnsanoğlunun sefaleti

Je crois que les êtres humains ont le pouvoir

Kibir insanoğlunun zayıflığıdır.

L'orgueil est la faiblesse de l'homme.

Para, insanoğlunun tanrısıdır.

L'argent est le Dieu de la race humaine.

Insanoğlunun çıkarlarına karşı faaliyette.

œuvrant contre les intérêts de l'humanité.

Hümanizm, insanoğlunun faaliyetlerini vurgulayan

L'humanisme est une façon de penser et de vivre

İnsanoğlunun konuşma yeteneği vardır.

L'homme a la capacité de parler.

İnsanoğlunun ilerlemesi istatistikleriyle olan aşinalığım

Ma connaissance des statistiques du progrès humain,

Aslında insanoğlunun karşı karşıya kaldığı

Il y a de l'épanouissement dans la lutte

Merak insanoğlunun tanımlayıcı bir özelliğidir.

La curiosité constitue un trait déterminant de l'être humain.

Insanoğlunun karşısına çıkabilecek en büyük fırsat.

pourrait s'avérer être la plus grande opportunité de l'humanité.

Biz insanoğlunun doğaya verdiği zarar yüzünden

à cause des dommages que nous les êtres humains avons à la nature

Diğerleri gibi bir hayvan türü olan insanoğlunun

que les humains, qui sont une espèce animale parmi d'autres,

Insanoğlunun üçte ikisinin tıbbi görüntüleme erişimi yok.

Deux tiers de l'humanité n'ont pas accès à l'imagerie médicale.

İnsanoğlunun hayvanlardan farkı düşünebiliyor ve konuşabiliyor olmasıdır.

Les êtres humains diffèrent des animaux en ce qu'ils peuvent penser et parler.

Bugün yapay zekâ ve insanoğlunun nasıl birlikte var olabileceğinden konuşacağım

Je vais parler de la façon dont l'IA et l'humanité peuvent coexister,

- Hiç işlemeyip de aylak aylak gezinen insan lanetlenmiş gibidir.
- Miskinlik insanoğlunun kara büyüsüdür.

L'oisiveté, non le travail, est la malédiction des hommes.

İnsanoğlunun tarih derslerinden çok şey öğrenmemesi tarihin öğretmek zorunda olduğu tüm derslerin en önemlisidir.

La leçon la plus importante que peut nous faire l'Histoire est que les hommes n'apprennent pas grand-chose de l'Histoire.