Translation of "Zulüm" in English

0.003 sec.

Examples of using "Zulüm" in a sentence and their english translations:

- Zulüm zulümü besler.
- Zulüm zulüm doğurur.

Oppression breeds oppression.

Neden zulüm görüyorum?

Why am I being persecuted?

- Böyle zulüm görmeye tahammül edemem.
- Böyle zulüm görmeye katlanamam.

I cannot abide to see such cruelty.

Kral, halkına zulüm etti.

The king oppressed his people.

Hayvana zulüm bir günahtır.

Animal cruelty is a sin.

Diktatör insanlara zulüm yapıyordu.

The dictator oppressed the people.

Savaş boyunca birçok zulüm yapıldı.

Many atrocities were committed during the war.

Onun bir zulüm kompleksi var.

He has a persecution complex.

- Onlara eziyet edildi.
- Zulme uğradılar.
- Zulüm gördüler.

They were persecuted.

Küçük bir çocuğu odasına kilitlemek bir zulüm hareketidir.

It is an act of cruelty to lock a small child in his room.

Ya da sadece kadınların nesneler olarak zulüm içinde yaşadığını varsaymazlar.

or that they don't just assume that women lived within oppression as objects.

O hayvanlar üzerindeki zulüm hakkında bir kitap okuduktan sonra et yemeyi bıraktı.

She gave up eating meat after reading a book about cruelty to animals.