Translation of "Insanlara" in English

0.009 sec.

Examples of using "Insanlara" in a sentence and their english translations:

İnsanlara bakmayın.

Don't stare at people.

İnsanlara inanıyorum.

I believe in people.

- Ben geveze insanlara güvenmiyorum.
- Konuşkan insanlara güvenmiyorum.

- I do not trust talkative people.
- I don't trust talkative people.

İnsanlara yol gösteririm.

I lead people well.

Böyle insanlara güvenmemelisin.

You shouldn't trust people like this.

Sıradan insanlara güvenmiyordu.

He did not trust the common people.

Bu insanlara güvenilemez.

These people can't be trusted.

İnsanlara güvenmeyi öğrenmelisin.

You need to learn to trust people.

İnsanlara çok güveniyorsun.

You trust people too much.

İnsanlara yalancı dememelisin.

You shouldn't call people liars.

İnsanlara istediklerini ver.

Give people what they want.

İnsanlara gizlice yaklaşma.

Don't sneak up on people.

Fotoğraflardaki insanlara bak.

Look at the people in the photos.

Gergedanlar insanlara saldırabilir.

Rhinos can attack people.

O insanlara bulaşma.

Don't get involved with those people.

İnsanlara bakmak kabalıktır.

- It isn't polite to stare at people.
- It's not polite to stare at people.

İnsanlara güç sağla.

Power to the people.

Bu insanlara katlanamam.

I can't stand these people.

Cahil insanlara dayanamam.

I can't stand ignorant people.

Böyle insanlara katlanamam.

I can't stand people like that.

İnsanlara yalan söyleme.

Don't tell lies to people.

Mennad insanlara güvenmez.

Mennad doesn't trust people.

Suaygırları insanlara saldırırlar.

Hippopotamuses attack humans.

İnsanlara taş atma.

Don't throw rocks at people.

- İnsanlara bakmak kabalıktır.
- İnsanlara dik dik bakmak kabalıktır.

It's impolite to stare at people.

- İnsanlara tavsiye vermeyi severim.
- İnsanlara yol göstermeyi severim.

I like to advise people.

- Kurtlar genellikle insanlara saldırmazlar.
- Kurtlar genellikle insanlara saldırmaz.

Wolves won't usually attack people.

İnsanlara davranışlarını değiştirtmek istiyorsanız,

And that is a really important thing,

İnsanlara değerleri kadar ödenmiyor.

People are not paid what they are worth.

Tekrar insanlara önem veren

We need a new playbook that sees people again.

İnsanlara şunu dedirtebilir miyiz:

Could we get people to say,

Politikalar insanlara hizmet etmelidir.

A politician should serve the people.

Yaşlı insanlara hürmet göstermeliyiz.

We should hold old people in reverence.

Yoksul insanlara tepeden bakma.

Don't look down on poor people.

Bu tür insanlara dayanamam.

I can't stand those kinds of people.

Hırsız, dürüst insanlara inanmaz.

The thief does not believe in honest people.

Yaptığımızı başka insanlara bildirmemeliyiz.

We shouldn't let other people know what we did.

Bu insanlara çok minnettarız.

We are very grateful to those people.

Şu şanssız insanlara acıdı.

She sympathized with those unfortunate people.

Yaşlı insanlara saygı göstermeliyiz.

We should show respect to elderly people.

Kurtlar genellikle insanlara saldırmazlar.

Wolves don't usually attack people.

Onun gibi insanlara güvenmem.

I can't trust people like him.

Bütün bu insanlara bak.

Look at all those people.

Bunu insanlara ne yaptırır?

What makes people do that?

İnsanlara daha saygılı davranmalısın.

You should treat people with more respect.

Amacım insanlara sanat öğretmektir.

My goal is to make people know art.

Bu insanlara nasıl güvenebilirsin?

How can you trust these people?

İnsanlara yardım etmeyi severim.

I like helping people.

Kurtlar genellikle insanlara saldırmazlar

Wolves usually don't attack people.

Yaşlı insanlara saygı duymalısınız.

You have to respect the old.

İnsanlara zarar vermeyi seviyorsun.

You like to hurt people.

Öyle insanlara saygı gösteririm.

I respect people like that.

Diğer insanlara ihtiyacım yok.

I don't need other people.

Yetenekli insanlara ihtiyacımız var.

We need talented people.

Güvenebileceğim insanlara ihtiyacım var.

I need people I can rely on.

Ortalarda dolaştı ve insanlara

He went around and told people what he believed.

Kesinlikle başka insanlara söyleme.

Absolutely do not tell other people.

Bu insanlara yardım etmeliyim.

I must help these people.

Tom öyle insanlara dayanamıyor.

Tom can't stand people like that.

Genelde kurtlar insanlara saldırmaz.

- Wolves won't usually attack people.
- In general, wolves do not attack people.

İnsanlara karşı önyargılı olmamalısın.

You shouldn't prejudge people.

Devlet insanlara baskı yapıyor.

The state oppresses the people.

İnsanlara yardım etmeyi seviyorum.

- I love helping people.
- I love helping people out.

İnsanlara ne yiyeceğimi söylemem.

I don't tell people what to eat.

Hayaletler insanlara sahip olabilir.

Ghosts can possess people.

Benimle çalışan insanlara sahibim.

I have people who work with me.

Aptal insanlara dikkat et.

Watch out for stupid people.

Diktatör insanlara zulüm yapıyordu.

The dictator oppressed the people.

Öyle insanlara ihtiyacımız var.

We need people like that.

İnsanlara nasıl yardım edebiliriz?

How can we help people?

Politikacı insanlara hizmet etmelidir.

A politician should serve the people.

İnsanlara yaşımı söylemekten hoşlanmam.

I don't like to tell people how old I am.

Senin gibi insanlara katlanamıyorum.

I can't stand people like you.

Tom insanlara karşı naziktir.

Tom is kind to people.

Sami insanlara hikayesini anlatabilir.

Sami can tell people his story.

Sami insanlara fazla güveniyordu.

Sami was too trusting with people.

Sözünü tutmayan insanlara güvenilemez.

People who break their promises can't be trusted.

Tom her zaman insanlara güvenir, hatta güvenmemesi gereken insanlara bile.

Tom always trusts people, even people he shouldn't.

- İfade insanlara hakaret etmek anlamına gelir.
- İnsanlara hakaret amaçlı bir ifade.

The phrase is meant to insult people.

Araştırmalar, insanlara hızlı ödül vermenin,

Studies show that giving people immediate rewards

Hatta gerçek insanlara konser verdik.

We even played gigs to real people.

Sadece insanlara, sürece saygılı olmalısınız

You just have to respect the people and the process,

İnsanlara beslenme, barınma ve eğitimin

I would love to not have to teach people

İnsanlara karşı kibar ve sıcakkanlıydı,

He was quite nice and friendly to humans,

Bu gibi sahneler insanlara hatırlatılabilir.

that a scene like this might evoke for humans.

Ve aniden insanlara yakından tanıştığında,

And suddenly, when you meet people in their onlyness,

Yine de bazı insanlara göre

However, to other people,

"Eğer insanlara nasıl göründüğünü gösterip

"If you show people what you look like and explain this to them,

Yoksul insanlara çiçek yetiştirmeyi öğretmeliyiz.

It's good to teach the poor how to grow flowers.

Sonra bu evleri insanlara çevirdik.

So we changed these houses into people.

Bölgedeki insanlara bulaşıp hasta edip

infecting people in the area and making them sick

Açlıktan ölen insanlara yiyecek sağla.

Provide starving people with food.