Translation of "Zenginliğin" in English

0.004 sec.

Examples of using "Zenginliğin" in a sentence and their english translations:

Zenginliğin kazanılması beni ilgilendirmiyor.

- The acquisition of wealth does not interest me.
- I am not interested in acquiring wealth.

O sağlığa zenginliğin üzerinde değer verir.

She values health above wealth.

- Sağlık zenginliğin üstündedir.
- En büyük servet sağlıktır.

Health is above wealth.

Sağlık zenginliğin üstündedir, zira birincisi ikincisinden daha önemlidir.

Health is above wealth, for the former is more important than the latter.

Burada zenginliğin örnekleri o kadar belirgin ki, Dubai polisini

Examples of opulence in this place are so evident that it is not strange to see the

Sağlık zenginliğin üstündedir, zira zenginlik bize sağlık kadar çok mutluluk vermiyor.

Health is above wealth, for this does not give us so much happiness as that.

Araştırmalar, temel barınma ve gıda ihtiyaçları karşılanır karşılanmaz, ilave zenginliğin mutluluğa çok az şey kattığını gösteriyor.

Studies show that once the basic needs of shelter and food are met, additional wealth adds very little to happiness.

Çekirdek aile genç bir önyargıdır; aslında, aileler sadece göreli zenginliğin son 50 ya da 60 yılı içinde birkaç yakın üyenin etrafında inşa edilmiştir.

The nuclear family is a young prejudice; in fact, families have only been built around the few immediate members in the last 50 or 60 years of relative wealth.