Translation of "Yarayacağını" in English

0.005 sec.

Examples of using "Yarayacağını" in a sentence and their english translations:

Planının işe yarayacağını sanmıyorum.

I don't think your plan will work.

Bunun işe yarayacağını sanmıyorum.

- I don't think this is going to work.
- I don't think that this is going to work.

Bunun işe yarayacağını biliyordum.

I knew it would come in handy.

Onun işe yarayacağını düşündüm.

- I thought that would work.
- I thought that that would work.

Bunun işe yarayacağını düşünüyorum.

- I think this is going to work.
- I think this'll work.
- I think it would work.
- I think that this will work.
- I think that this'll work.

Bunun işe yarayacağını umalım.

Let's hope this works.

Onun işe yarayacağını umuyorum.

- I hope that it'll work.
- I hope it will work.
- I hope it'll work.

Tom onun işe yarayacağını düşünüyor.

- Tom thinks that'll work.
- Tom thinks that that'll work.

Tom ilacın işe yarayacağını umuyordu.

Tom hoped the medicine would work.

Bunun işe yarayacağını düşünüyor musun?

- Do you think it will work?
- Do you think it'll work?
- You think that it will do work?
- Do you think that it'll work?

Onun işe yarayacağını düşünüyor musun?

- Do you think it will work?
- Do you think it'll work?
- You think that it will do work?

Tom onun işe yarayacağını sanmıyor.

Tom doesn't think that will do any good.

Bunu işe yarayacağını düşünüyor musun?

Do you think that would work?

Ben bunun işe yarayacağını sanmıyorum.

- I don't think it's going to work out.
- I don't think that it's going to work out.

Onun işe yarayacağını sana söyledim.

I told you it would work.

Sana bunun işe yarayacağını söyledim.

I told you that would work.

Kimse bunun işe yarayacağını söylemedi.

No one said this would work.

Tom bunun işe yarayacağını düşünmüyor.

Tom doesn't think it'll work.

Tom'un planının işe yarayacağını düşünüyorum.

- I think Tom's plan will work.
- I think that Tom's plan will work.

Bana bunun işe yarayacağını söyle.

Tell me this is going to work.

Bunun ne işe yarayacağını anlamıyorum.

I don't see what good that'll do.

Tom bunun işe yarayacağını sanmıyor.

Tom doesn't think it's going to work.

Sadece onun işe yarayacağını umut edelim.

Let's just hope it works.

Bunun işe yarayacağını gerçekten düşünüyor musun?

Do you really think that'll work?

Bu fikrin işe yarayacağını düşünüyor musun?

Do you think this idea will work?

Onun bu şekilde işe yarayacağını biliyordum.

I knew it would work out this way.

Onun işe yarayacağını sana düşündüren ne?

- What makes you think that'll work?
- What makes you think that that'll work?

Onun işe yarayacağını gerçekten düşünüyor musun?

Do you really think that'll help?

Gerçekten bunun işe yarayacağını düşünüyor musun?

Do you really think this is going to work?

Ben bu planın işe yarayacağını umuyorum.

I hope this plan works.

Bu fikrin işe yarayacağını farz ediyorum.

- I assume that this idea will work well.
- I assume this idea will work well.

Tom planımın işe yarayacağını düşünmediğini söyledi.

- Tom said he didn't think my plan would work.
- Tom said he didn't think that my plan would work.
- Tom said that he didn't think my plan would work.
- Tom said that he didn't think that my plan would work.

- Bunun çalışacağını biliyorum.
- Bunun işe yarayacağını biliyorum.

I know this will work.

Yaptığını takdir ediyorum ama işe yarayacağını sanmıyorum.

I appreciate what you're doing, but I don't think it'll help.

Bunun ne zaman işe yarayacağını asla bilemezsin.

You never know when this might come in handy.

- Tom çalışacağını söyledi.
- Tom işe yarayacağını söyledi.

- Tom said he was going to work.
- Tom said that he was going to work.

Bu şeyin gerçekten işe yarayacağını varsayarsak, zengin olacağız.

Assuming this thing actually works, we'll be rich.

Neyin işe yarayacağını ve neyin yaramayacağını görmek zorundayız.

We have to see what works and what doesn't.

- Yaptırımların işe yarayıp yaramayacağından şüpheliyim.
- Yaptırımların işe yarayacağını sanmıyorum.

I doubt if sanctions will work.

- Bunun artık çalıştığını düşünmüyorum.
- Artık bunun işe yarayacağını sanmıyorum.

I don't think this is working out anymore.

- Bunun işe yarayacağını düşünüyor musunuz?
- Sence bu işe yarayacak mı?

- Do you think this will work?
- Do you think that this will work?

- Bunun işe yarayacağını düşünüyor musun?
- Sizce bu işe yarayacak mı?

- Do you think this will work?
- Do you think that this will work?

- Sabah onu cebime koyduğumda bu lastik şeridin işe yarayacağını hiç düşünmemiştim.
- Bu sabah cebime koyduğumda bu lastik bandın işe yarayacağını asla düşünmedim.

I never thought this rubber band would come in handy when I put it in my pocket this morning.

- Onun işe yarayacağını gerçekten düşünüyor musun?
- Bunun çalışacağını gerçekten düşünüyor musun?

- Do you really think that that would work?
- Do you really think that would work?

Tom'a biraz aspirin almak istedim fakat o bunun işe yarayacağını düşünmediğini söyledi.

I wanted Tom to take some aspirin, but he said he didn't think it would help.

- Bu stratejinin işe yarayacağını düşünüyor musunuz?
- Bu taktiğin işe yarayacağın düşünüyor musun?

Do you think this strategy will work?

- Ben bir planla geldim. Sanırım bu iyi bir plan.
- Bir planım var. İşe yarayacağını düşünüyorum.

I came up with a plan. It's a good one, I think.