Translation of "Yansıtan" in English

0.002 sec.

Examples of using "Yansıtan" in a sentence and their english translations:

Ve yaşamak istediğimiz dünyayı yansıtan

and it is our responsibility

Ben senin ışığını yansıtan bir ayna gibiyim.

I am like a mirror reflecting your light.

...ve ay ışığını yansıtan taç yaprakları yol gösterici işlevi görür.

and moonlight-reflecting petals act as a beacon.

Güneş kremi mor ötesi ışıkları yansıtan ya da emen kimyasallar içerir.

Sunblock contains chemicals that can reflect or absorb the ultraviolet light.

Çoğumuz ebeveynlerimiz ve büyük ebeveynlerimizden önemli ölçüde daha varlıklı olmamıza karşın, onu yansıtan mutluluk seviyeleri değişmemiştir.

While most of us are significantly better off financially than our parents and grandparents, happiness levels haven't changed to reflect that.