Translation of "Yaşamak" in English

0.011 sec.

Examples of using "Yaşamak" in a sentence and their english translations:

Yaşamak istemiyorum.

I don't want to live.

Yaşamak tehlikelidir.

Living is dangerous.

Yaşamak hissetmektir.

To live is to feel.

- Fransa'da yaşamak isterim.
- Fransa’da yaşamak istiyorum.

- I would like to live in France.
- I want to live in France.

- O, şehirde yaşamak istiyor.
- Şehirde yaşamak istiyor.

- She wants to live in the city.
- He wants to live in the city.

- Tek başıma yaşamak istemiyorum.
- Yalnız yaşamak istemiyorum.

- I don't want to live by myself.
- I don't want to live alone.

Yaşamak iyidir ama daha iyi yaşamak iyidir!

To live is good, but it's good to live even better!

- Şehirde yaşamak istiyor.
- O, kentte yaşamak istiyor.

He wants to live in the city.

Yaşamak, acı çekmektir.

To live is to suffer.

Havasız yaşamak imkansızdır.

To live without air is impossible.

Fransa'da yaşamak isterdim.

I would like to live in France.

Boston'da yaşamak istemiyorum.

I don't want to live in Boston.

Şehirde yaşamak istiyorum.

I want to live in the city.

Tom yaşamak istiyordu.

Tom wanted to live.

Avustralya'da yaşamak istiyorum.

I want to live in Australia.

Ben yaşamak istiyorum.

I want to live.

Şehirde yaşamak istemiyor.

He doesn't want to live in the city.

Şehirde yaşamak istiyor.

She wants to live in the city.

Tom yaşamak istiyor.

Tom wants to live.

Nerede yaşamak istersin?

Where would you want to live?

Onunla yaşamak istemiyorum.

I don't want to live with that.

Boston'da yaşamak istiyorum.

I want to live in Boston.

Amerika'da yaşamak istiyorum.

- I want to make my home in America.
- I want to live in America.

İtalya'da yaşamak istiyorum.

I want to live in Italy.

İzlanda'da yaşamak isterim.

I would like to live in Iceland.

Onunla yaşamak zorundayım.

I have to live with it.

Japonya'da yaşamak pahalı.

It is expensive to live in Japan.

Karımla yaşamak istiyorum.

I want to live with my wife.

Nerede yaşamak istersiniz?

Where would you like to live?

Ebediyen yaşamak istiyorum.

I want to live forever.

Orada yaşamak istemezdim.

I wouldn't like to live there.

Susuz yaşamak imkansızdır.

It is impossible to live without water.

Japonya'da yaşamak pahalıdır.

It is expensive to live in Japan.

Yalnız yaşamak istemiyorum.

I don't want to live alone.

Avrupa'da yaşamak istiyorum.

I'd like to live in Europe.

Çin'de yaşamak istiyorum.

I'd like to live in China.

Burada yaşamak istemiyorum.

I don't want to live here.

Seninle yaşamak istiyorum.

I want to live with you.

Antartika'da yaşamak istiyorum.

I want to live in Antarctica.

Tampa'da yaşamak istiyorum.

I want to live in Tampa.

Fransa’da yaşamak istiyorum.

- I would like to live in France.
- I want to live in France.

Böyle yaşamak istemiyorum.

I don't want to live like this.

İtalya'da yaşamak isterim.

I'd like to live in Italy.

Avustralya'da yaşamak nasıldı?

What was it like living in Australia?

Hindistan'da yaşamak istiyorum.

I want to live in India.

Artık yaşamak istemiyorum.

I don't want to live anymore.

Birlikte yaşamak istemiyorlar.

They don't want to live together.

Yaşamak kolay değildir.

Living isn't easy.

Burada yaşamak istiyoruz.

We want to live here.

Burada yaşamak istiyorum.

I want to live here.

Brezilya'da yaşamak isterdim.

- I'd like to live in Brazil.
- I would like to live in Brazil.

Burada yaşamak zorundasın.

You have to live here.

Yaşamak savaşmak demektir.

To live is to fight.

Seninle yaşamak istemiyorum.

I don't want to live with you.

Fransa'da yaşamak isterim.

I would like to live in France.

Öyle yaşamak istiyorum.

I want to live like that.

Boston'da yaşamak istemezdim.

I wouldn't want to live in Boston.

Burada yaşamak istemezdim.

I wouldn't want to live here.

Yaşamak için koş!

Run for your life!

Boston'da yaşamak istemedim.

I didn't want to live in Boston.

Günümüzde yaşamak zorundayız.

We have to live in the present.

Biz yaşamak istiyoruz.

We want to live.

Yaşamak mücadele etmektir.

To live is to fight.

Burada yaşamak pahalı.

It's expensive to live here.

Burada yaşamak ucuz.

It's cheap to live here.

Boston'da yaşamak istedim.

I wanted to live in Boston.

Şehirde yaşamak istemiyorum.

I don't want to live in the city.

Atina'da yaşamak istiyorum.

I want to live in Athens.

Hayali dağlarda yaşamak.

His dream is to live in the mountains.

- Bombay'da yaşamak ister misin?
- Mumbai'de yaşamak ister misiniz?

Would you like to live in Mumbai?

- Şehirde yaşamak hoşuma gitmiyor.
- Kentte yaşamak hoşuma gitmiyor.

I don't like living in the city.

- Tom olmadan yaşamak zor olacak.
- Tom'suz yaşamak zor olacak.

It's going to be hard to live without Tom.

- Evde, ailemle birlikte yaşamak istiyorum.
- Evde ailemle yaşamak istiyorum.

I want to live at home with my family.

Ama yaşamak ciddiyet ister.

But this living is serious business,

Ama bu süreçleri yaşamak

but living through this process

Bir toplumda yaşamak istiyorum,

and have more cultural and financial support

Ev yaşamak için rahattır.

The house is comfortable to live in.

O, şehirde yaşamak istiyor.

He'd love to live in the city.

Tokyo'da nasıl yaşamak istersin?

How would you like to live in Tokyo?