Translation of "Yürüyemem" in English

0.003 sec.

Examples of using "Yürüyemem" in a sentence and their english translations:

Yalnız yürüyemem.

I can't walk alone.

- Bu ayakkabılarla yürüyemem.
- Bu pabuçlarla yürüyemem.

I can't walk in these shoes.

Daha uzağa yürüyemem.

I can walk no farther.

Daha ileri yürüyemem.

- I can't walk any farther.
- I cannot walk any farther.

Buradan uzağa yürüyemem.

I can't walk away from this.

Ben güneşte yürüyemem.

I can't walk in the sun.

- Ben daha ileri yürüyemem.
- Ben daha fazla yürüyemem.

I can't walk any further.

Bir adım daha yürüyemem.

I can't walk another step.

Ben bir baston olmadan yürüyemem.

I cannot walk without a stick.

Bekle. Bu kadar hızlı yürüyemem.

Wait. I can't walk that fast.

Hızlı yürüyemem, ama uzun süre yürüyebilirim.

I can't walk fast, but I can walk for a long time.

O kadar yorgunum ki daha fazla yürüyemem.

I'm so tired that I can't walk any longer.

Baba, daha fazla yürüyemem. Beni omzuna bindirir misin?

Daddy, I can't walk any more. Could you give me a piggyback ride?

Bir sürü bagajım var, bu yüzden eve yürüyemem.

I have a lot of baggage, so I can't walk home.