Translation of "Yürümenin" in English

0.003 sec.

Examples of using "Yürümenin" in a sentence and their english translations:

Korkuya doğru yürümenin olduğunu gösterdi.

courage is fear walking.

Ebeveynlerim dizlerinin üstünde yürümenin kötü şans olduğunu söyledi.

My parents said it's bad luck to walk on your knees.

Karanlıktan sonra eve yürümenin güvenli olduğunu düşünüyor musun?

Do you think it's safe to walk home after dark?

Karanlıktan sonra Park Caddesi'nde yalnız yürümenin tehlikeli olduğunu duydum.

I've heard that it's dangerous to be walking alone on Park Street after dark.

Tom kaldırımda yürümenin daha emniyetli olduğunu biliyordu ama yolun merkezinde yürüdü.

Tom knew it was safer to walk on the sidewalk, but he walked down the center of the road.