Translation of "Yönünde" in English

Güneş yönünde koştum.

I ran in the direction of the sun.

Liman yönünde gitmeye başladık.

We began to sail in the direction of the port.

Tayfun batı yönünde hareket etti.

The typhoon moved in a westerly direction.

Kanoyla akıntı yönünde yol aldık.

We canoed downstream.

Atlıkarınca saat dönüşü yönünde döner.

The merry-go-round rotates clockwise.

Çin merkezli şirketlerin devreye girebileceği yönünde.

companies based in China might simply step in.

Tahtayı damar yönünde kesmek daha kolaydır.

It's easier to cut wood with the grain.

Ama eğer değişim yönünde motive etmek istiyorsak,

but I am saying that, if we want to motivate change,

Size esenlik yönünde hareket etmeyi aşılamak için,

to inspire you to move in the direction of well-being,

Akıntının yönünde yaşayan insanları da kötü vuracak.

People living downstream will also be hit hard.

Burada bizim batı yönünde ilerlememizde yavaşlama oldu

There was a slowdown in our advance westward here

Bütün işaretler onun daha iyiye gittiği yönünde.

All the signs are that she is getting better.

Tom bir salla akıntı yönünde batmadan yüzdü.

Tom floated downstream on a raft.

Uçağımız Air France uçağının yönünde hareket ediyordu.

Our plane was moving in the direction of the Air France airliner.

Benim genel izlenimim onun çok iyi olduğu yönünde.

My general impression is that it is very good.

Sana bazı tavsiyeler vereyim - rüzgâr yönünde çiş yapmayın!

Let me give you some advice - don't pee into the wind!

Tom ve Mary'nin evleneceği yönünde bir söylenti var.

There's a rumor that Tom and Mary are going to get married.

Benim ilk izlenimim onun anlayışlı bir politikacı olduğu yönünde.

My first impression was that he was a tactful politician.

- Nehir denize, güneybatıya akar.
- Irmak güneybatı yönünde denize akıyor.

The river flows southwest to the sea.

Ben tam olarak Kyoko'nun nerede yaşadığını bilmiyorum, ama Sannomiya yönünde.

I don't know exactly where Kyoko lives, but it's in the direction of Sannomiya.

Toplumlarında yaymak istediği şey olan, Şii çevrelerde haz fikrini açacağı yönünde.

a religious and social value that prevents its prejudice.

Dünya ve çoğu diğer gezegenlerin tersi yönünde döndüğü için Venüs olağandışıdır.

Venus is unusual because it spins the opposite direction as Earth and most other planets.

Şimdi yönümüzü kuzey-batı yönünde ilerletelim. Ve yine 60 km hızla gidelim.

Now let's move our direction in the north-west direction. And let's go 60 km again.