Translation of "Kesmek" in English

0.005 sec.

Examples of using "Kesmek" in a sentence and their english translations:

Kesmek istemedim.

I didn't mean to interrupt.

Odunu kesmek zorundayım.

I have to cut the wood.

Sözünü kesmek istemedim.

I didn't want to interrupt.

Saçımı kesmek istemiyorum.

- I don't want to cut my hair.
- I don't want to get my hair cut.
- I don't want to get a haircut.

Bileklerimi kesmek istemiyorum.

I do not want to cut my wrists.

Başkalarının sözünü kesmek kabalıktır.

It is rude to interrupt others.

Onların işi sebzeleri kesmek.

Their job is to cut the vegetables.

Onların işi odun kesmek.

Their job is to cut up the wood.

Tom'un sözünü kesmek istemiyorum.

I don't want to interrupt Tom.

Üzgünüm, sözünüzü kesmek istemedim.

Sorry, I didn't mean to interrupt you.

Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.

It's easy to cut cheese with a knife.

Onun sözünü kesmek istemiyorum.

I don't want to interrupt him.

Çoğu kesmek istedikleri öperler.

Many kiss the hand they wish to cut off.

Pastayı kim kesmek istiyor?

Who wants to cut the cake?

Tom'un saçını kesmek zorundayım.

I've got to cut Tom's hair.

Hiçbir şeyi kesmek istemiyorum.

I don't want to cut anything.

Resimleri kesmek için makas kullan.

Use scissors to cut out the pictures.

Tom'un bacağını kesmek zorunda kaldım.

I had to amputate Tom's leg.

Üzgünüm, amacım sözünü kesmek değildi.

Sorry, I didn't mean to interrupt.

Bunu kısa kesmek zorunda kalacağım.

I'm going to have to cut this short.

Ekmeği kesmek için kullandığımız bıçak keskindi.

The knife we used to cut the bread with was sharp.

Makasla kesmek yerine kumaşı niçin yırtıyorsun?

Why did you tear the cloth instead of cutting it with scissors?

Merak etmeyin, saçınızı kesmek acı vermez.

Don't worry, cutting your hair doesn't hurt.

O çalışırken Tom'un sözünü kesmek istemiyorum.

I don't want to interrupt Tom while he's working.

O konuşurken Tom'un sözünü kesmek istemiyorum.

I don't want to interrupt Tom while he's speaking.

Tom ipi kesmek için çakısını kullandı.

Tom used his pocketknife to cut the rope.

İpi kesmek için bir bıçak istiyorum.

I want a knife to cut the rope with.

Tom lafı kesmek için, ağzını açtı.

Tom opened his mouth to interrupt.

Karpuz kesmek için bıçağa ihtiyacım var.

I need a knife to cut watermelons.

Tahtayı damar yönünde kesmek daha kolaydır.

It's easier to cut wood with the grain.

Tom yarıda kesmek için ağzını açtı.

Tom opened his mouth to interrupt.

Pastayı kesmek için bir bıçak kullandım.

I used a knife to cut the cake.

Ne yazık ki tartışmayı kesmek zorundayız.

I'm afraid we must break off the discussion.

Bu bıçak et kesmek için kullanılır.

This knife is used to cut meat.

Peyniri bir bıçak ile kesmek kolaydır.

Cheese is easy to cut with a knife.

Konuşurken birinin sözünü kesmek kibarlık değildir.

It is not polite to interrupt someone while he is talking.

Tom halatı kesmek için bıçağını kullandı.

Tom used his knife to cut the rope.

Bunu kesmek için bir şey bulmam gerekiyor.

I need to find something to cut this with.

Sarı kağıdı kesmek için o makası kullanacağım.

I will use that pair of scissors to cut the yellow paper.

Ekmeği kesmek için bana büyük bıçağı ver.

Give me the big knife to cut the bread.

Ağrıyı kesmek için sana bir şey vereceğim.

I'll give you something to kill the pain.

Gece yine de tırnak kesmek bir olaydı fakat

At night it was still an incident to cut nails, but

Bana bunu kesmek için ödünç bir şey ver.

Lend me something with which to cut this.

İpi kesmek için bana bir şey ödünç ver.

Lend me something with which to cut the string.

Tom o ders çalışırken Mary'nin sözünü kesmek istemedi.

Tom didn't want to interrupt Mary while she was studying.

Birinin saçını kesmek gerçekten o kadar zor değil.

- It's not really all that difficult to cut someone's hair.
- It isn't really all that difficult to cut someone's hair.

Zamanımız bitti ve röportajı kısa kesmek zorunda kaldım.

We ran out of time and had to cut short the interview.

Doktor bana sigara içmeyi kesmek zorunda olduğumu söyledi.

The doctor told me I had to stop smoking.

Bana bu ipliği kesmek için bir bıçak verin.

Give me a knife to cut this string with.

Bu kağıdı kesmek için bir makasa ihtiyacım var.

I need a pair of scissors to cut this paper.

Grant, iki şehir arasındaki tedarik hatlarını kesmek istiyordu.

Grant wanted to cut the supply lines between the two cities.

Ayak tırnaklarını kesmek için tırnak makası kullanıyor musun?

Do you use fingernail clippers to cut your toenails?

Sami, Leyla'yı ölümüne yollayarak ipi kesmek zorunda kaldı.

Sami was forced to cut the rope, sending Layla down to her death.

Larrey hemen bir bacağını kesmek zorunda olduğuna karar verdi.

Larrey quickly decided that  he must amputate one leg.

Jim kalp krizinden sonra, şeker alımını kesmek zorunda kaldı.

After his heart attack, Jim had to cut down on his sugar intake.

Sözünü kesmek ve zamanını boşa harcamak isteyen insanlar var.

There are people who just want to interrupt and waste your time.

Tom'un parası bitti ve gezisini kısa kesmek zorunda kaldı.

Tom ran out of money and had to cut his trip short.

Zamanımız bitti, bu yüzden sunumumuzu kısa kesmek zorunda kaldık.

We ran out of time, so we had to cut our presentation short.

Bu sicimi kesmek için kullanabileceğim bir bıçağın var mı?

Do you have a knife I can use to cut this string with?

Tom ön bahçesindeki o ağacı kesmek istiyordu, ama Mary bunu istemiyordu.

Tom wanted to cut down that tree in his front yard, but Mary doesn't want it cut down.

Bir ağacı büyütmek yıllar alır, ve ama onu kesmek saniyeler sürer.

It takes years to grow a tree, yet it takes seconds to cut it.

- Hayalinden vazgeçmek zorunda kaldı.
- Hayalinden vazgeçmek zorundaydı.
- Hayalinden umudunu kesmek zorundaydı.

She had to give up her dream.

Mutfak bıçağı eti kesmek için yeterince keskin değildi, bu yüzden çakımı kullandım.

The kitchen knife wasn't sharp enough to cut the meat, so I used my pocket knife.

Vera, uyuşturucu alan onun eski en iyi arkadaşlarından bağını kesmek zorunda kaldı.

Vera had to disassociate herself from her former best friends, who got into drugs.

- Sami bayram için kurbanlık koç aldı.
- Sami kurbanda kesmek için koç aldı.

Sami bought a ram to sacrifice for Eid.

Onlar bir otel ve bir alışveriş merkezi inşa etmek için ormanı kesmek istiyor.

They want to cut down the forest to build a hotel and a shopping mall.

Bu kulübün bir üyesi kalmak istiyorsanız balık tutmak ya da yem kesmek zorundasınız.

If you want to stay a member of this club, you have to fish or cut bait.

Bunu yerde kesmek zorunda kaldım ve ülkelerin kötü görünmemesi için büyük bir çaba harcadım.

I've had to cut it in places. I've had to stretch it so that the countries look all wonky.

- Ağrıyı kesmek için biraz ilaca ihtiyacım var.
- Ağrıyı dindirmek için biraz ilaca ihtiyacım var.

I need some medicine to kill the pain.