Translation of "Vücudunun" in English

Tom'un vücudunun % 7'si yağdır.

Tom has 7% body fat.

O, vücudunun ihtiyaçları ile ilgilenmedi.

He didn't take care of his body's needs.

Leyla, vücudunun üzerinde çürüklerle görüldü.

Layla was seen with bruises on her body.

Karaciğer insan vücudunun bir organıdır.

The liver is an organ of the human body.

Vücudunun her tarafında kırmızı benekler var.

He has red spots all over his body.

İnsan vücudunun yüzde 70'i sudur.

Man is 70% water.

Tom'un vücudunun her yerinde dövme vardır.

Tom has tattoos all over his body.

Tom'un vücudunun her yanında çürükleri vardı.

Tom had bruises all over his body.

Onun vücudunun her yerinde morluklar vardı.

She had bruises all over her body.

Tom'un vücudunun her yerinde yanıkları vardı.

Tom had burns all over his body.

Tom vücudunun dışında yüzüyormuş gibi hissetti.

Tom felt like he was floating out of his body.

İnsan vücudunun üçte ikisi sudan oluşur.

Two thirds of the human body is made up of water.

Dur ve bunu vücudunun neresinde hissettiğine bak.

Stop and notice where you might experience it in your body.

Tom'un vücudunun her yerinde kırmızı lekeler var.

Tom has red spots all over his body.

İnsan vücudunun ısısı 37°C civarında gezinir.

The temperature of the human body hovers around 37°C.

Sami karısının vücudunun üzerine bir çarşaf koydu.

Sami put a sheet over his wife's body.

Vücudunun büyük bir kısmı o yumurtalar için feda ediliyor.

A huge part of her body is actually given to those eggs.

Hayatta kalmam, insan vücudunun kolay kolay yok edilemezliğinin eseridir.

The fact that I survived is a tribute to the indestructibility of the human body.

Polis Mary'nin vücudunun keşfinden sonra ilgi kişilerin bir listesini hazırladı.

The police drew up a list of persons of interest after the discovery of Mary's body.

Kadın savaşçının zırhı vücudunun birçok kısmını korumasız bırakmış gibi görünüyordu.

The female warrior's armor seemed to leave many parts of her body unprotected.

Bu toplumda her kişi sağlıklı bir insan vücudunun bağışıklık sisteminde bir hücre gibidir.

Every person in this community is like a cell in the immune system of a healthy human body.