Translation of "Ihtiyaçları" in English

0.007 sec.

Examples of using "Ihtiyaçları" in a sentence and their english translations:

Tom'un ihtiyaçları nedir?

What are Tom's needs?

Onların ihtiyaçları var.

They have needs.

Yardımımıza ihtiyaçları var.

They need our help.

Gönüllülere ihtiyaçları var.

They need volunteers.

Yatırımcılara ihtiyaçları var.

They need investors.

Dinlenmeye ihtiyaçları var.

They need their rest.

Onlara ihtiyaçları vardı.

They needed them.

Bir örneğe ihtiyaçları vardır.

they just need one example.

Onların paraya ihtiyaçları yoktu.

They needed no money.

Bir doktora ihtiyaçları olabilir.

They may need a doctor.

Biraz paraya ihtiyaçları olabilir.

They may need some money.

Sana ihtiyaçları olduğundan eminim.

I'm sure they need you.

Yalnız kalmaya ihtiyaçları vardı.

They needed privacy.

Yenilikçilerin ilhama ihtiyaçları var.

Innovators need inspiration.

Biraz danışmanlığa ihtiyaçları var.

They need some counseling.

Fena halde suya ihtiyaçları vardı.

They were badly in need of water.

Onların başka neye ihtiyaçları var?

What else do they need?

Ne zaman bana ihtiyaçları var?

When do they need me?

Ebeveynlerin çok sabra ihtiyaçları var.

Parents need a lot of patience.

İnsanların yemek yemeye ihtiyaçları vardır.

People need to eat.

Onların gerçekten yardıma ihtiyaçları var.

They need real help.

Çocukların yetişkin gözetimine ihtiyaçları vardır.

The children need adult supervision.

Daha fazla zamana ihtiyaçları var.

They need more time.

Onlar yardıma ihtiyaçları olduğunu söylüyor.

They say they need help.

Bana daha fazla ihtiyaçları yok.

They don't need me anymore.

Onların bir banyoya ihtiyaçları var

They need a bath.

Onların bir tercümana ihtiyaçları var.

They need an interpreter.

Çocukların çok uykuya ihtiyaçları vardır.

Children need a lot of sleep.

O, vücudunun ihtiyaçları ile ilgilenmedi.

He didn't take care of his body's needs.

Üstelik... ...bu dişinin ihtiyaçları artmaya başladı.

And now, this female's needs are growing.

Erkekler ve kadınların birbirlerine ihtiyaçları vardır.

Men and women need each other.

Onların keskin bir bıçağa ihtiyaçları var.

They need a sharp knife.

Tom ve Mary'nin birbirlerine ihtiyaçları vardı.

Tom and Mary needed one another.

Onlar ihtiyaçları olan her şeyi aldılar.

They got everything they needed.

Çocuklar ihtiyaçları olan her şeye sahip.

The children have everything they need.

Malzemelere ödemek için paraya ihtiyaçları vardı.

They needed money to pay for the supplies.

Yaşlı insanların konuşacak birine ihtiyaçları vardır.

Old people need someone to talk to.

- Yardıma ihtiyaçları olursa bizimle kontak kurmalarını söyledim.
- Yardıma ihtiyaçları olursa bizimle iletişime geçmelerini söyledim.

I told them to contact us if they needed help.

Yardıma ihtiyaçları olursa bizimle kontak kurmalarını söyledim.

I told them to contact us if they needed help.

Tom ve Mary yardımıma ihtiyaçları olduğunu söylediler.

- Tom and Mary said that they needed my help.
- Tom and Mary said they needed my help.

Sami ve Leyla'nın gerçekten paraya ihtiyaçları vardı.

Sami and Layla really needed money.

Metabolizmaları hızlı olduğu için yüksek besin ihtiyaçları vardır

have high nutritional needs as their metabolism is fast

Onların kendi cep telefonları için köntöre ihtiyaçları olacak.

They will need credit for their mobile phones.

Tom ve Mary ihtiyaçları olan her şeyi aldılar.

Tom and Mary got everything they needed.

Afrika'da açlıktan muzdarip olanların acil yardıma ihtiyaçları var.

Those who are suffering from hunger in Africa need urgent help.

Amerikalıların Çin'e seyahat etmeleri için bir vizeye ihtiyaçları var.

Americans need a visa to travel to China.

Onların yalnızca yağmura bağımlı olmaksızın toprağı sulayabilmeye ihtiyaçları var.

They need to be able to irrigate without relying solely on rain.

Onların zaten üç tane kedisi var, başka birine ihtiyaçları yok.

They already have three cats, they don't need another one.

Onların anarşiyi kontrol etmek için yeni bir hükümete ihtiyaçları vardı.

They needed a new government to control the anarchy.

Teknolojinin son noktası olmasını istiyor. Ama bunun için para ihtiyaçları var.

Singapore and Dubai but, for this, they need money.

Çocukların çok şeye ihtiyacı var, ancak her şeyden önce sevgiye ihtiyaçları var.

Children need many things, but above all they need love.

Onlar artan bir nüfusa sahip, bu yüzden çok daha fazla yiyeceğe ihtiyaçları var.

They have a growing population; therefore they need more and more food.

ülkemizi ziyaret etmek için, yabancıların şu andan itibaren özel bir vizeye ihtiyaçları olacak.

In order to visit our country, foreigners will from now on need a special visa.

Afganların, ekonomilerini geliştirmek ve uluslarını yeniden inşa etmelerine yardımcı olmak için desteğimize ihtiyaçları var.

Afghans need our support to develop their economy and to help them reconstruct their nation.

Araştırmalar, temel barınma ve gıda ihtiyaçları karşılanır karşılanmaz, ilave zenginliğin mutluluğa çok az şey kattığını gösteriyor.

Studies show that once the basic needs of shelter and food are met, additional wealth adds very little to happiness.

Benim bu hükümet hakkındaki izlenimim onların daha güçlü bir ekonomik politikaya ihtiyaçları olduğu, aksi takdirde gelecekte büyük sorunlarla karşılaşacaklarıdır.

My impression of this government is that they need a more forceful economic policy, otherwise they'll encounter large problems in the future.

- Tom ve Mary'nin sahip olduklarından daha çok paraya ihtiyaçları olacak.
- Tom ve Mary sahip olduklarından daha çok paraya ihtiyaç duyacak.

Tom and Mary are going to need more money than what they have.

- Fabrika işçilerinin aileleri okul, hastane ve mağazalara ihtiyaç duyar; böylece bu hizmetleri sağlayacak daha fazla insan yaşamak için bu bölgeye gelir ve de bir şehir oluşur.
- Fabrika işçilerinin ailelerinin okullara, hastanelere ve mağazalara ihtiyaçları vardır, bu yüzden bu hizmetleri sağlamak için daha fazla insan bölgede yaşamak için gelir. Böylece bir şehir gelişir.

The families of the factory workers need schools, hospitals, and stores, so more people come to live in the area to provide these services, and thus a city grows.