Translation of "Uyumadım" in English

Uyumadım.

- I haven't slept.
- I didn't sleep.

Çok uyumadım.

- I haven't had much sleep.
- I didn't get much sleep.

Hiç uyumadım.

I never went to sleep.

Yeterince uyumadım.

I didn't sleep enough.

Günlerdir uyumadım.

- I haven't slept for days.
- I haven't slept in days.

Ben uyumadım.

I didn't sleep.

Uçakta uyumadım.

I didn't sleep on the plane.

"Onunla uyudun!" "Uyumadım."

"You slept with her!" "I did not."

Dün iyi uyumadım.

I didn't sleep well yesterday.

Üç gündür uyumadım.

I haven't slept in three days.

Ben yeterince uyumadım.

I didn't get enough sleep.

Bütün gece uyumadım.

- I didn't sleep all night.
- I was awake all night.
- I've been awake all night.

Dün gece uyumadım.

I didn't sleep last night.

Bir süredir uyumadım.

I haven't slept in a while.

Dün gece hiç uyumadım.

I didn't get any sleep last night.

Son zamanlarda iyi uyumadım.

I haven't slept well recently.

Ben iki gündür uyumadım.

I haven't slept for two days.

O kadar fazla uyumadım.

I didn't sleep so much.

Ertesi gece, iyi uyumadım.

The next night, I did not sleep well.

Ben yeterince uzun uyumadım.

I didn't sleep long enough.

Günlerdir uyumadım gibi hissediyorum.

I feel like I haven't slept for days.

Son zamanlarda çok uyumadım.

I haven't had much sleep lately.

Son günlerde iyi uyumadım.

I haven't slept well lately.

Geçen gece fazla uyumadım.

I didn't get much sleep last night.

Kırk sekiz saat uyumadım.

I haven't slept in forty-eight hours.

O gece hiç uyumadım.

- I didn't sleep at all that night.
- I never slept that night.

Son üç gündür uyumadım.

I haven't slept for the last three days.

Ben İki gündür uyumadım.

I haven't slept in two days.

Sabah ikiye kadar uyumadım.

I didn't fall asleep until after 2 o'clock in the morning.

Dün gece pek uyumadım.

I didn't sleep much last night.

Aylardır çok iyi uyumadım.

I haven't slept so well for months.

O gece fazla uyumadım.

I didn't sleep much that night.

Bu gece fazla uyumadım.

I didn't get much sleep tonight.

Dün gece bir gıdım uyumadım.

Last night I did not get a wink of sleep.

Ben hiç daha iyi uyumadım.

I've never slept better.

Dün gece çok iyi uyumadım.

I didn't sleep very well last night.

Dün gece ikiye kadar uyumadım.

I didn't fall asleep until two o'clock last night.

Dün gece neredeyse hiç uyumadım.

I hardly got any sleep last night.

O zamandan beri iyi uyumadım.

I haven't slept well since then.

Tom gittiğinden beri iyi uyumadım.

I haven't slept well since Tom left.

-Neden uyumadın? - Uyumadım çünkü uykum yoktu.

"Why didn't you sleep?" "I didn't sleep because I wasn't sleepy."

Dün gece geç saatlere kadar uyumadım.

I stayed up late last night.

Ben ders çalışarak bütün gece uyumadım.

I was up all night studying.

Ben bu gece hiç iyi uyumadım.

I didn't sleep well at all tonight.

Dün gece bu yüzden hiç uyumadım

That's why I didn't get any sleep last night.

Dün gece Tom'u düşünerek saatlerce uyumadım.

I was up for hours last night thinking about Tom.

Tıpkı senin gibi, bu sıkıntılı günlerde uyumadım.

Just like you, I haven't slept in these trying days.

Artık daha fazla dayanamıyorum! Üç gündür uyumadım!

I can't take it anymore! I haven't slept for three days!

- Geçen gece fazla uyuyamadım.
- Geçen gece fazla uyumadım.

I didn't get much sleep last night.

Ne yapmam gerektiğini düşünerek dün gece saatlerce uyumadım.

I was up for hours last night thinking about what I should do.

O sorun hakkında düşünerek dün gece saatlerce uyumadım.

I was up for hours last night thinking about that problem.

- Yine bütün gece uyumadım.
- Tekrar bütün gece yatmadım.

I stayed up all night again.

- Ben dün gece hiç uyuyamadım.
- Dün gece hiç uyumadım.

- I did not sleep at all last night.
- I didn't sleep at all last night.

Senin hakkında o kadar endişeliydim ki gece iyi uyumadım.

I've been so worried about you that I haven't been sleeping well at night.

Dün gece çok sıcak ve bunaltıcıydı ve çok iyi uyumadım.

Last night was very hot and muggy and I didn't sleep very well.

Dün gece iyi uyumadım, bu yüzden bugün çok enerjim yok.

I didn't sleep well last night, so I don't have much energy today.

Dün gece çok sıcak ve bunaltıcı idi, bu yüzden çok iyi uyumadım.

Last night was very hot and muggy, so I didn't sleep so well.