Translation of "Gündür" in English

Üç gündür buradayız.

- We have been here for three days.
- We've been here for three days.

Üç gündür buradayım.

- I've been here for three days.
- I've been here three days.

Üç gündür ayaktayım.

I've been up for three days.

Üç gündür uyumadım.

I haven't slept in three days.

Üç gündür bekliyorum.

I've waited for three days.

Üç gündür baygındı.

She was unconscious for three days.

Üç gündür oradaydım.

I was there three days.

Birkaç gündür evdeydim.

I was home for a couple of days.

Bütün gündür hapşırıyorum.

I've been sneezing all day.

Dört gündür bilgisayarsız.

He has been stuck without a functional computer for four days.

- Birkaç gündür yemek yemiyorum.
- Birkaç gündür yemek yemedim.

I haven't eaten for a couple of days.

- Üç gündür yemek yemiyorum.
- Üç gündür yemek yemedim.

I haven't eaten in three days.

- Üç gündür kesintisiz yağmur yağıyor.
- Üç gündür aralıksız yağmur yağıyor.
- Üç gündür aralıksız yağıyor.

- It's been raining non-stop for three days.
- It has been raining nonstop for three days.

- Üç gündür aralıksız yağmur yağıyor.
- Üç gündür aralıksız yağıyor.

- It has been raining for three days on end.
- It's been raining non-stop for three days.
- It has been raining nonstop for three days.
- It's been raining for three days straight.

- Dört gündür yatakta hasta.
- O dört gündür yatakta hasta.

He has been ill in bed for four days.

- O beş gündür okula gelmiyor.
- Beş gündür okula gitmedi.

She's been absent from school for five days.

Tom İki gündür uyumuyor.

Tom has not slept for two days.

İki gündür yağmur yağmaktadır.

It has been raining for two days.

Kelebeklerin ömrü üç gündür.

The lifetime of a butterfly is three days.

Annem iki gündür hasta.

My mother has been sick for two days.

Bugün sıkıcı bir gündür.

Today is a boring day.

İki gündür kar yağıyor.

It has been snowing for two days.

Birkaç gündür kendinde değildi.

He was unconscious for several days.

İki gündür eğitim görmüyorum.

I have not been studying for two days.

Dört gündür yemek yemedim.

I haven't eaten in four days.

İki gündür Lucia'yı arıyoruz.

We've been looking for Lucia for two days.

Ben iki gündür uyumadım.

I haven't slept for two days.

Dört gündür evde yalnızım.

I have been home alone for four days.

Zaten üç gündür kaybolduk.

We've already lost three days.

Üç gündür yolculuk yapmaktayız.

We've been traveling for three days.

Tom üç gündür kayıp.

Tom has been gone for three days.

Tom üç gündür burada.

Tom has been here for three days.

Tom üç gündür bilinçsiz.

Tom has been unconscious for three days.

Tom üç gündür hastanede.

Tom has been in the hospital for three days.

Annem iki gündür hastaydı.

My mother was sick for two days.

Yarın başka bir gündür.

- Tomorrow is another day.
- Tomorrow's another day.

Bugün özel bir gündür.

Today is a special day.

Ben iki gündür meşgulüm.

I have been busy for two days.

Bütün gündür alışveriş yapıyorum.

I've been shopping all day.

Bütün gündür seni bekliyorum.

I've been waiting all day for you.

Üç gündür duş almadım.

I haven't showered in three days.

Sadece üç gündür buradasın.

You've only been here three days.

Yarın büyük bir gündür.

- Tomorrow is a big day.
- Tomorrow is the big day.

Tom üç gündür baygındı.

Tom was unconscious for three days.

Üç gündür yemek yemedim.

I haven't eaten for three days.

Üç gündür Kyoto'da kalmaktayım.

I have stayed in Kyoto for three days.

Üç gündür kabızlık yaşıyorum.

I have been constipated for three days.

Bütün gündür seni arıyorum.

I've been looking for you all day.

Köpeğim üç gündür kayıp.

My dog has been missing for three days.

Üç gündür köpeğim kayıp.

My dog has been missing for three days.

Son üç gündür uyumadım.

I haven't slept for the last three days.

Ben İki gündür uyumadım.

I haven't slept in two days.

Üç gündür odamdan çıkmadım.

I haven't left my room in three days.

İki gündür burada bulunuyoruz.

We have been here for two days.

Son birkaç gündür neredeydin?

Where have you been the last few days?

Dört gündür hasta yatağında.

He's been sick in bed for four days.

Tom üç gündür uyumadı.

Tom hasn't slept in three days.

O iki gündür dinleniyor.

He rests for two days.

Tom üç gündür uzakta.

Tom has been away for three days.

İki gündür meşgul değildim.

I have not been busy for two days.

Hava iki gündür rüzgarlı.

It has been windy for two days.

Bir hafta yedi gündür.

- There are seven days in a week.
- A week has seven days.

Tom otuz gündür kayıp.

Tom has been missing for thirty days.

Sadece üç gündür oradaydım

I was only there for three days.

Sadece üç gündür Boston'taydım.

I was only in Boston for three days.

Üç gündür kar yağıyor.

It's been snowing for three straight days.

Cumartesi harika bir gündür.

Saturday is a great day.

Tom birkaç gündür kayıp.

Tom had been missing for a few days.

Leyla iki gündür kayıp.

Layla has been missing for two days.

Sami beş gündür kayıp.

Sami has been missing for five days.

Tom 300 gündür hapiste.

Tom has been in jail for 300 days.

Üç gündür yağmur yağıyor.

- It's been raining for three days.
- It has been raining for three days.

Tom üç gündür Boston'da.

Tom has been in Boston for three days.

Sami altı gündür oradaydı.

Sami was there for six days.

Tom'u birkaç gündür görmedim.

I haven't seen Tom in a few days.

Tom'u üç gündür görmedim.

I haven't seen Tom for three days.

Üç gündür Tom'u görmedim.

I haven't seen Tom in three days.

Her gün güzel gündür.

Every day is a good day.

İki gündür Kobe'de yaşıyor.

He has been living in Kobe for two days.

- Pazar en meşgul olduğum gündür.
- Pazar, en yoğun olduğum gündür.

Sunday is the day when I am busiest.

Orman, üç gündür alevler içindeydi.

The forest was in flames for three days.

Yağmur son iki gündür sürüyor.

The rain has lasted for the past two days.

Tam beş gündür yağmur yağıyor.

It has been raining a full five days.

Çocuk sekiz gündür okulda yok.

The boy has been absent from school for eight days.

O son birkaç gündür hasta.

He has been ill for the past few days.

Pazar, zamanımı okuyarak geçirdiğim gündür.

Sunday is when I spend my time reading.

Cumartesi onun boş olduğu gündür.

Saturday is the day when he is free.

Cumartesi babamın boş olduğu gündür.

Saturday is when my father is free.