Translation of "Tutuyorum" in English

0.005 sec.

Examples of using "Tutuyorum" in a sentence and their english translations:

Sözümü tutuyorum.

I keep my word.

Onu tutuyorum.

I'm holding it.

Sayısını tutuyorum.

I'm keeping count.

Yas tutuyorum.

I'm grieving.

Ben oruç tutuyorum.

I'm fasting.

Ben bebeği tutuyorum.

I'm keeping the baby.

Gölde balık tutuyorum.

I am fishing on the lake.

Ağzımı kapalı tutuyorum.

I'm keeping my mouth shut.

Tom'un tarafını tutuyorum.

I'm siding with Tom.

Burada nöbet tutuyorum.

I'm on guard here.

Bugün oruç tutuyorum.

I am fasting today.

Ben sorumlu tutuyorum.

I'm taking charge.

Ben bir kitap tutuyorum.

I'm holding a book.

İngilizce bir günlük tutuyorum.

I keep a diary in English.

Ben bir günlük tutuyorum.

- I keep a journal.
- I keep a diary.

Fransızca bir günlük tutuyorum.

I keep a diary in French.

Onu tavan arasında tutuyorum.

I keep it in the attic.

Bunu kontrol altında tutuyorum.

I have this under control.

Başka bir avukat tutuyorum.

I'm getting another lawyer.

Günlüğümü yatağımın yanındaki masada tutuyorum.

I keep my diary on the table by my bed.

Masamda bir stres topu tutuyorum.

I keep a stress ball on my desk.

Her gün bir günlük tutuyorum.

I am keeping a diary every day.

Ben her gün bir günlük tutuyorum.

I keep a diary every day.

Susanna Tamaro'nun bir kitabını elimde tutuyorum.

I'm holding in my hands a book by Susanna Tamaro.

Ben bu olaydan seni sorumlu tutuyorum.

I hold you responsible for this incident.

Bu şişeyi tüm diğerlerinden ayrı tutuyorum.

I keep this bottle separate from all the others.

Bu beyzbol sopasını arabamın bagajında tutuyorum.

I keep this baseball bat in the trunk of my car.

Bu karışıklık için Tom'u sorumlu tutuyorum.

I blame Tom for this mess.

Komodinimin üstünde kız arkadaşımın bir fotoğrafını tutuyorum.

I have a photo of my girlfriend on my nightstand.

Polisle başımızı derde sokmaktan seni şahsen sorumlu tutuyorum.

I'm holding you personally responsible for getting us in trouble with the police.

Ben son üç yıldır Fransızca bir günlük tutuyorum.

I've been keeping a diary in French for the last three years.

- Komodinimin üstünde kız arkadaşımın bir fotoğrafını tutuyorum.
- Komodinimin üstünde kız arkadaşımın resmi var.

I have a photo of my girlfriend on my nightstand.

- Mary´yi bodrumda tutup, ona her gün tecâvüz ediyorum.
- Mary´yi bodrumda tutuyorum ve ona her gün tecâvüz ediyorum.

I hold Mary in the basement and rape her every day.