Translation of "Tony" in English

0.047 sec.

Examples of using "Tony" in a sentence and their english translations:

Tony oynuyor.

Tony is playing.

Tony mutluydu.

Tony was happy.

Tony nerede?

Where's Tony?

Haydi, Tony.

Come on, Tony.

- "Bilmiyorum", dedi Tony.
- Tony, "bilmiyorum" dedi.

"I don't know", said Tony.

- Tony performans gösteriyor.
- Tony sahneye çıkıyor.

Tony is performing.

Tony hızlı koşabilir.

Tony can run fast.

Tony kimi sever?

Who does Tony like?

Tony Kobe'de yaşıyor.

Tony lives in Kobe.

Tony ne yapıyor?

- What is Tony doing?
- What does Tony do?
- What's Tony doing?

Tony nerede oynuyor?

Where is Tony playing?

Tony orada mı?

Is Tony there?

Tony onu bozdu.

Tony broke it.

Tony yoksul hissetmedi.

Tony did not feel poor.

Tony, kapıda durdu.

Tony stood at the door.

Tony kaç yaşındadır?

How old is Tony?

Tony bilmediğini söyledi.

Tony said he didn't know.

- Bu kutuyu Tony yaptı.
- Bu kutu Tony tarafından yapılmıştır.

This box was made by Tony.

Tony hızlı bir koşucu.

Tony is a fast runner.

Tony İngilizceyi iyi konuşur.

Tony speaks English well.

Tony TV izliyor muydu?

Has Tony been watching TV?

Tony kibar bir çocuk.

Tony is a polite boy.

Tony onların isimlerini bilmiyordu.

Tony did not know their names.

Dün Tony ile oynadım.

I played with Tony yesterday.

Tony her gün koşar.

Tony runs every day.

Tony dedi ki: bilmiyorum.

"I don't know", said Tony.

Dün Tony ile takıldım.

Yesterday I hung out with Tony.

"Evet, bayım." dedi Tony.

"Yes, sir," said Tony.

Tony ile konuşmak istiyorum.

I'd like to talk with Tony.

Tony ne iş yapar?

What does Tony do?

Ve Tony en büyüğüydü.

And Tony was the oldest.

Herkes ona Tony derdi.

Everybody used to call him Tony.

Tony bu kitabın sahibidir.

Tony owns this book.

- Tony her gün koşar.
- Tony her gün hafif koşu yapar.

- Tony runs every day.
- Tony jogs every day.

Tony "o nedir?" diye sordu.

'What is that?' asked Tony.

Tony akşam yemeğinden sonra çalışır.

Tony studies after dinner.

Tony her gün koşar mı?

- Does Tony run every day?
- Tony runs every day.

Tony çok iyi tenis oynayabilir.

Tony can play tennis very well.

Tony o zaman meşgul değildi.

Tony was not busy then.

Tony o zaman nerede oynuyordu?

Where was Tony playing then?

Tony ne zaman ders çalışıyor?

When does Tony study?

Tony kirli eski ayakkabılarına baktı.

Tony looked down at his dirty old shoes.

Tony sık sık müzik dinlemedi.

Tony did not often hear music.

Şu çocuk Tony, değil mi?

That boy is Tony, isn't he?

Tony bazen ailesini ziyaret etti.

Tony sometimes visited his family.

Bu masa Tony tarafından kırıldı.

This desk was broken by Tony.

Tony, "Ben bunu seviyorum." dedi.

Tony said, "I like it."

"Bu nedir?" diye sordu Tony.

"What's this?" asked Tony.

Herkes bana bu günlerde Tony dedi.

Everybody called me Tony in those days.

Tony benden daha iyi İngilizce konuşur.

Tony speaks English better than I do.

Sınıfımızda İngilizceyi en iyi Tony konuşur.

Tony speaks English the best in our class.

Tony geçen yıldan beri Kumamoto'da yaşamaktadır.

Tony has lived in Kumamoto since last year.

Tony, çok iyi bir tenis oyuncusu.

Tony is a very good tennis player.

Tony İngilizceyi senin kadar iyi konuşur.

Tony speaks English as well as you.

Tony, çok uzun boylu bir çocuk.

Tony is a very tall boy.

Tony fabrika ve dükkanlar hakkında düşündü.

Tony thought about the factory and the shops.

Tony adında Amerikalı bir arkadaşım var.

I have an American friend named Tony.

Tony akşam yemeğinden sonra çalışır mı?

Does Tony study after dinner?

Tony senin kadar iyi İngilizce konuşur.

- Tony can speak English as well as you can.
- Tony speaks English as well as you do.

Dün evime giderken Tony ile karşılaştım.

I met Tony on my way home yesterday.

Tony yılda bir iki kez koşar.

Tony jogs once or twice a year.

Bay Wood, Tony için baba gibiydi.

Mr Wood was like a father to Tony.

Tony her gün ne kadar süre çalışır?

How long does Tony run every day?

Tony Amerikalı olmasına rağmen, o İngilizce konuşamıyor.

Though Tony is American, he can't speak English.

Tony, bize bir parça yararlı tavsiye verdi.

Tony gave us a piece of helpful advice.

Tony adını bir ağacın üstüne bıçakla kazıdı.

Tony carved his name on a tree with a knife.

Herkes her zaman Tony hakkında iyi konuşur.

Everyone always speaks well of Tony.

Tony bir bıçakla adını bir ağaca kazıdı.

Tony carved his name in a tree with a knife.

Bu sabah okula giderken Tony ile karşılaştım.

I met Tony on my way school this morning.

Ben okuldan eve giderken Tony ile karşılaştım.

I met Tony on my way home from school.

Tony pahalı bir araba aldı gibi görünüyor.

It seems that Tony bought an expensive car.

Benim dün buluştuğum kişinin ismi Tony imiş.

The boy I met yesterday is named Tony.

"Fakat sadece yazın buraya geliyorsun."dedi Tony.

"But you just come here in the summer!" said Tony.

"Bunun ne olduğunu merak ediyorum", Tony sordu.

"I wonder what this is", asked Tony.

"Bunun ne olduğunu merak ediyorum." dedi Tony.

"I wonder what this is," said Tony.

- Kim daha hızlı koşar, Ken mi Tony mi?
- Kim daha hızlı koşar? Ken mi, Tony mi?

Who runs faster, Ken or Tony?

Tony yeşil tarlalar ve küçük, sessiz köyler gördü.

Tony saw green fields and small, quiet villages.

Tony onun sesini duydu ve piyano çalmaya durdurdu.

Tony heard her voice and stopped playing the piano.

Tony, bir dükkân veya bir fabrikada çalışmak istemiyordu.

Tony did not want to work in a shop or a factory.

Tony gömleğini çıkardı ve onunla piyanoyu ile temizledi.

Tony took off his shirt and cleaned the piano with it.

Tony, bir nehir ve eski bir köprü görebiliyordu.

Tony could see a river and an old bridge.

Tony ve annesi şehrin ortasında bir otobüse bindiler.

Tony and his mother got on a bus in the middle of the town.

Tony beş ay önce Angela ile çıkmaya başladı.

Tony started dating Angela five months ago.

Kim daha hızlı koşar, Ken mi Tony mi?

Who runs faster, Ken or Tony?

Tony ve annesi çiftliğe geldiler ve çiftlik avlusunda yürüdüler.

Tony and his mother arrived at the farmhouse and walked through the farmyard.