Translation of "Tedbirli" in English

Tedbirli olacağım.

I'll be discreet.

Tedbirli ol!

Be careful.

tedbirli fakat sevecenlerdi

cautious but affectionate,

Daha tedbirli olmalıydın.

- You should have been more prudent.
- You should've been more prudent.

Tom çok tedbirli.

- Tom is very careful.
- Tom is being very careful.
- Tom is very cautious.

Tedbirli olmamız gerekiyor.

- We need to be careful.
- We need to be prudent.

Biz tedbirli davranıyoruz.

We're being cautious.

Bu yüzden tedbirli davranmalıyız.

So we've got to proceed with caution.

Mary yabancılara karşı tedbirli.

Mary is wary of strangers.

Ben tedbirli olmaya çalışıyorum.

I'm trying to be cautious.

Biz sadece tedbirli davranıyoruz.

We're just being cautious.

Ekstra tedbirli olmak istiyoruz.

We want to be extra cautious.

Son derece tedbirli olmalıyız.

We must be extremely vigilant.

Tom tedbirli, değil mi?

Tom is prudent, isn't he?

Biz tedbirli olmaya devam edeceğiz.

We'll continue to be vigilant.

- Dikkatli olun!
- Sakının!
- Tedbirli olun!

Be careful!

Tom tedbirli davranıyor, değil mi?

Tom is being cautious.

Tom sadece tedbirli davranıyor, değil mi?

Tom is just being prudent, isn't he?

- Çok temkinli olduğumu düşünüyor musun?
- Çok tedbirli olduğumu düşünüyor musun?

Do you think I'm being too cautious?

Bir cimri tedbirli olduğu için değil fakat açgözlü olduğu için para biriktirir.

A miser hoards money not because he is prudent but because he is greedy.

- Tom tedbirli davranıyor, değil mi?
- Tom temkinli davranıyor, değil mi?
- Tom ihtiyatlı davranıyor, değil mi?

Tom is being cautious, isn't he?

- Tom dikkatlice açık kapıyı itti ve odaya girdi.
- Tom tedbirli bir şekilde kapıyı açtı ve odaya girdi.

Tom cautiously pushed the door open and entered the room.