Translation of "Satması" in English

0.005 sec.

Examples of using "Satması" in a sentence and their english translations:

Tom'un, evini satması gerektiğini düşünüyorum.

- I think Tom should sell his house.
- I think that Tom should sell his house.

Bu kitabın iyi satması gerekir.

This book ought to be a good seller.

Tom'un resimlerinin hiçbirini satması gerekmiyordu.

Tom didn't need to sell any of his paintings.

Tom, Mary'yi motosikletini satması için ikna etti.

Tom persuaded Mary to sell her motorcycle.

Papanın kilisesinin büyük holdinglerinden bazılarını satması gerektiğini düşünüyorum.

I think the pope should sell off some of the vast holdings of his church to feed the starving poor.

Tom sonunda Mary'yi eski kemanını kendisine satması için ikna etti.

Tom finally talked Mary into selling him her old violin.