Translation of "Sağlamaya" in English

0.004 sec.

Examples of using "Sağlamaya" in a sentence and their english translations:

Tom geçimini sağlamaya çalışıyor.

- Tom struggles to make ends meet.
- Tom struggled to make ends meet.

Tom'un anlamasını sağlamaya çalışıyorum

I'm trying to make Tom understand.

Tom uyum sağlamaya çalışıyordu.

Tom tried to fit in.

Cevaplar ve çözümler sağlamaya çalışmakta

to the problem humanity faces

O bilgi sağlamaya söz verdi.

He promised to provide information.

Gazetelerimizin geri dönüşümünü sağlamaya başladık.

We have started to recycle our newspapers.

Ben zarardan yarar sağlamaya çalışıyorum.

I'm trying to make the best of a bad situation.

Tom Mary'nin kalmasını sağlamaya çalıştı.

Tom tried to get Mary to stay.

Tom onun olmasını sağlamaya çalıştı.

Tom tried to make that happen.

Vali mağdurlara yardım sağlamaya karar verdi.

The governor decided to provide assistance for the victims.

Onun bana yardım etmesini sağlamaya çalıştım.

He tried to get me to help him.

- Araya kaynamaya çalıştım.
- Ortama uyum sağlamaya çalıştım.

I tried to blend in.

Katkı sağlamaya devam edecek yeni nesil uygulamalar geliştireceğiz.

that will continue to contribute to sustainable development.

Tom, liseden mezun olduğundan beri, Mary'nin onunla evlenmesini sağlamaya çalışıyor.

Tom has been trying to get Mary to marry him ever since he graduated from high school.

Napolyon 18 Brumaire darbesini gerçekleştirdiğinde, Lannes ordunun sadakatini sağlamaya yardımcı oldu.

When Napoleon staged his coup of 18 Brumaire,  Lannes helped to ensure the army’s loyalty.

- Tom zarardan yarar sağlamaya çalıştı.
- Tom kötü bir durum karşısında idare etmeye çalıştı.
- Tom zor koşullar altında elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı.

Tom tried to make the best of a bad situation.