Translation of "Red" in English

Grubumun adı Red Hot.

My band name's Red Hot.

Red için hazırlıklı olun.

Be prepared for the rejection.

Sami, Red Bull içti.

Sami drank Red Bull.

Oraya gittiğini red mi ediyorsun?

Do you deny that you went there?

Bayan Red bana Japonca öğretti.

Miss Red taught me Japanese.

Tom bir Red Sox taraftarı.

Tom is a Red Sox fan.

Bana itaat etmeyi red mi ediyorsun?

Are you refusing to obey me?

Konu kabül mü yoksa red mi edeceğimdir.

The point is whether I accept or refuse.

Sami bir kutu Red Bull satın aldı.

Sami bought a can of Red Bull.

Bu gerçeği kabul etmeyi red mi ediyorsun?

Do you refuse to accept this reality?

"Red Dragon" tanınmış bir kumar ve esrarkeş batakhanesi.

The "Red Dragon" is a well-known gambling and opium den.

Fenway Park, Boston Red Sox'a ev sahipliği yapar.

Fenway Park is home to the Boston Red Sox.

Red Mulligan gelecek ay Rocky Luciano ile dövüşeceğini duyurdu.

Red Mulligan has announced that he'll fight Rocky Luciano next month.

Red Light Işınlama GDR'de günlük bazda kullanılan bir kelimeydi.

Red Light Irradiation was a word that was used on a daily basis in the GDR.

Talebinizi kabul mü yoksa red mi edeceğimize karar vermemiz gerekiyor.

We need to decide whether to accept or reject your request.

Tom Mary'nin aşkını kabul ya da onu red edip etmeyeceğini bilmiyordu.

Tom didn't know whether to accept Mary's love or refuse it.

On 21st April, Germany's most famous pilot, Manfred von Richthofen, the 'Red Baron', is

Mariya, Annesinin yeni arkadaşı olan Tom'un, ona yapmak istediği hediyeyi, meydan okurcasına red etti. Daha sonra bundan pişman oldu.

Mary bluntly refused the gift that Tom, her mother's new boyfriend, wanted to make her. Later, she regretted it.