Translation of "Taraftarı" in English

0.004 sec.

Examples of using "Taraftarı" in a sentence and their english translations:

Tom bir Red Sox taraftarı.

Tom is a Red Sox fan.

Eşitlik taraftarı kadınları görmekten hoşlanırdı.

He takes pleasure in the company of emancipated women.

Bütün insanlar sizin fikrin taraftarı.

All the people are in favor of your idea.

Ben asla bir din taraftarı olmadım.

I have never been a fan of religion.

Polis onu suçun bir taraftarı olarak görüyordu.

The police regarded him as a party to the crime.

- Hristiyanlığın birçok taraftarı vardır.
- Hristiyanlığın birçok izleyicisi vardır.

- Christianity has many followers.
- Christianity has many adherents.

Kimin daha fazla taraftarı var, Celine Dion'un mu yoksa Mariah Carey'nin mi?

Who has more fans, Celine Dion or Mariah Carey?

Türkiye'deki Kürtçü hareket Cezayir'deki emsalinden daha az İslam düşmanı ve Siyonizm taraftarı.

The pro-Kurdish movement in Turkey is less Islamophobic and pro-Zionist than its counterpart in Algeria.

- Tom'un trompetçi olduğunu bilmiyordum.
- Tom'un Trumpçı olduğunu bilmiyordum.
- Tom'un Trump taraftarı olduğunu bilmiyordum.

I didn't know Tom was a trumpeter.