Translation of "Etmeyi" in Arabic

0.015 sec.

Examples of using "Etmeyi" in a sentence and their arabic translations:

Dans etmeyi severler.

يحبون الرقص.

Dans etmeyi çok severim.

أحب الرقص.

Tom seyahat etmeyi sever.

يحب توم السفر

Beni rahatsız etmeyi bırak.

كُفّ عن إزعاجي!

Onlar dans etmeyi seviyorlar.

يحبون الرقص.

Babanı rahatsız etmeyi kes.

كف عن إزعاج والدك

Tom yolculuk etmeyi seviyor.

يحب توم السفر

Lastikleri kontrol etmeyi unutma.

لا تنس معاينة الدّواليب.

Sami dans etmeyi seviyordu.

كان سامي يحبّ الرّقص.

Tom seyahat etmeyi seviyor.

يحب توم السفر

Bir ödül elde etmeyi umuyorsan

عندما تتوقع أن تنال الثواب،

Şimdi, hayal etmeyi durdumanızı istiyorum

والآن، أطلب منكم أن تتوقفوا عن التخيل

Kitabı kütüphaneye iade etmeyi unutma.

لا تنس إعادة الكتاب إلى المكتبة.

Mary kocasını memnun etmeyi sever.

ماري تحب أن تسعد زوجها.

Onlara yardım etmeyi planlıyor musunuz?

هل تنوي أن تساعدهم؟

O, parayı kabul etmeyi reddetti.

رفضت المال.

Fadil'i ikna etmeyi başardın mı?

هل توصّلت أن تقنع فاضل؟

Gelecek sefer Nara'yı ziyaret etmeyi umuyorum.

آمل أن أزور نارا المرة المقبلة.

Kendi başıma seyahat etmeyi tercih ederim.

أفضل السفر لوحدي.

Ben o planı kabul etmeyi reddediyorum.

أنا أرفض الموافقة على تلك الخطة.

Japonlar grup halinde seyahat etmeyi sever.

- يحب اليابانيون السفر كمجموعات.
- يحب اليابانيون السفر في مجموعات.

Emirler vermeden önce itaat etmeyi öğrenmelisin.

تعلم الطاعة قبل أن تعطي الأوامر.

- Yardım etmeye çalışıyorum.
- Yardım etmeyi deniyorum.

أحاول المساعدة فحسب.

O, tek başına seyahat etmeyi sever.

يعجبه السفر لوحده.

Kocanı memnun etmeyi seversin, değil mi?

تحبين أن تسعدي زوجك، أليس كذلك؟

Japonya'ya ne zaman hareket etmeyi planlıyorsunuz?

متى تنوي السفر إلى اليابان؟

Başkan Roosevelt yardım etmeyi kabul etti.

وافق الرئيس روزفلت على المساعدة.

At durdu ve hareket etmeyi reddetti.

توقف الحصان و رفض أن يتحرك.

Size esenlik yönünde hareket etmeyi aşılamak için,

سأقوم فيها بإرشادكم إلى طريق العيش الرغيد.

Büyük miktarlarda ürün temin etmeyi ve dağıtmayı

مختلف المناطق نجحت بتوفير كمياتٍ كبيرةٍ من المنتجات

Açılış törenine çok misafir davet etmeyi planlıyorum.

أخطط لدعوة ضيوف كثيرين إلى حفل الافتتاح.

Demek istediğimi kelimelerle ifade etmeyi zor buluyorum.

يصعب علي أن أعبر عن ما أريد بكلمات.

Kuzenimi planımı kabul etmeye ikna etmeyi başardım.

تمكنت من إقناع ابن عمي على قبول خطتي.

Onları ziyaret etmeyi teklif ettim ve kabul ettiler.

طلبت أن أزورهم وقد وافقوا.

Ve her 10 kişiden biri intihar etmeyi düşünüyor.

وواحدٌ من بين كل 10 منهم فكّر بالانتحار.

"Bu yıl kaç yeni müşteri elde etmeyi planlıyorsunuz?"

"كم عدد الزبائن الجدد الذي تخطط للحصول عليهم هذا العام؟"

Gezegenimizin ne kadar özel olduğunu takdir etmeyi öğrenirsek

وإن تعلمنا كيف نقدر كم هو مميز كوكبنا،

Bazen çıkışıyoruz bazen de onları teşvik etmeyi kesiyoruz.

وربما نوبخ، ولربما نمتنع من إعطاء حوافز.

Yuvasına dönmesi için fiziksel olarak yardım etmeyi düşündüm.

‫فكّرت في مساعدتها فعليًا‬ ‫على العودة إلى الوكر.‬

Baba'yı resepsiyonu evde organize etmeye ikna etmeyi başardım.

توصلت من إقناع بابا كي ننظم الحفل في المنزل.

Keşke Tom arabasını evimin önüne park etmeyi bıraksa.

آمل أن يتوقف توم عن ركن سيارته أمام منزلي.

Melih başkanın artık terk etmeyi başardığı dünya güzeli Ankara'da...

ترك العالم مكانا أفضل، في أنقرة عاصمة تركيا...

Mark'ı ilk gördüğümde benden ona dans etmeyi öğretmemi istedi.

عندما قابلت مارك طلب مني أن أعلّمه الرقص.

Askerin 400 millik bir cephede hareketini koordine etmeyi gerektiriyordu .

جندي - أكبر جيش في أوروبا على الإطلاق - عبر جبهة طولها 400 ميل.

O benimle sohbet etmektense Tatoeba'daki cümleleri tercüme etmeyi tercih ediyor.

عمّا قريبٍ ستفضل ترجمة الجمل في تتويبا على الدردشة معي.

Tom ve Mary önümüzdeki ay gelincikler diyarına seyahat etmeyi planlıyorlar.

توم وماري يخططان للسفر إلى بلاد القواقِم الشهر التالي.

Osmanlıların Eflak'a geçmek için kullandığı köprüleri yok etmeyi amaçlayan Vlad'ın Ordusu,

بهدف تدمير الجسور التي يستخدمها العثمانيون في العبور إلى والاشيا, قام

En azından hastanedeki panzehir için ihtiyacımız olan zehrin bir kısmını elde etmeyi başardık.

‫على الأقل نجحنا في جمع بعض السم المطلوب‬ ‫لصنع الترياق للمستشفى.‬