Translation of "Portre" in English

Portre duvardan alındı.

The portrait was taken from the wall.

Duvarda bir portre asılıydı.

A portrait was hung on the wall.

Tom ünlü bir portre ressamıdır.

Tom is a famous portrait painter.

Portre, güzel bir kadın profilini gösteriyor.

The portrait shows the profile of a beautiful woman.

Portre tam olarak gerçek şey gibi görünüyor.

The portrait looks exactly like the real thing.

O portre bana uzun süre önce tanıdığım birini hatırlatıyor.

- That portrait reminds me of someone I knew a long time ago.
- That portrait reminds me of someone that I knew a long time ago.

Bir portre yapmaya hazırlanırken, arkadaşlarım konuyu yakından incelemek için bir sürü fotoğraf çeker.

In preparation for painting a portrait, my friend takes many photographs in order to study the subject closely.