Translation of "Duvarda" in English

Harita duvarda.

The map is on the wall.

- Resim duvarda asılı duruyor.
- Resim duvarda asılıdır.

The picture is hanging on the wall.

Çerçeve şimdi duvarda.

The picture is on the wall now.

Büyükbabamın fotoğrafı duvarda.

My grandfather's photograph is on the wall.

Resim duvarda asılıdır.

The picture is on the wall.

Saat duvarda asılı.

The clock is hung on the wall.

Duvarda küf var.

There's mold on the wall.

Duvarda birkaç sinek var.

There are some flies on the wall.

Duvarda bir harita var.

- There is a map on the wall.
- There's a map on the wall.

Duvarda bir saat var.

There is a clock on the wall.

Duvarda bir resim var.

- There is a picture on the wall.
- There's a picture on the wall.

Duvarda bazı resimler var.

There are some pictures on the wall.

Duvarda bir kelebek gördü.

He saw a butterfly on the wall.

Duvarda bir portre asılıydı.

A portrait was hung on the wall.

Onun resimleri duvarda asılı.

His pictures were hung on the wall.

İki çocuk duvarda oturuyor.

Two children are sitting on the wall.

Duvarda bir tablo var.

There is a painting on the wall.

Takvim duvarda asılı duruyor.

The calendar is hanging on the wall.

Duvarda birçok resim vardır.

There are many paintings on the wall.

Duvarda bir Picasso vardır.

There is a Picasso on the wall.

Duvarda kan lekeleri vardı.

There were blood spatters on the wall.

Duvarda yazılı mektupları okumaya çalıştık.

We tried to make out the letters written on the wall.

Duvarda büyük bir delik var.

There's a huge hole in the wall.

O, duvarda yazılı adımı gördü.

She saw my name written on the wall.

Duvarda tek bir resim yoktu.

There wasn't a single picture on the wall.

Duvarda çerçeveli birkaç resim vardı.

There were several framed pictures on the wall.

Duvarda asılı bir takvim var.

There's a calendar hanging on the wall.

Duvarda Bob'un bir portresi var.

There is a portrait of Bob on the wall.

Duvarda düz bir çizgi çizdi.

He drew a straight line on the wall.

Duvarda Tom'un bir resmi var.

There's a picture of Tom on the wall.

Duvarda bir otobüs tarifesi vardı.

There was a bus schedule on the wall.

Dan duvarda kan lekesi buldu.

Dan found blood spatter on the wall.

Yeni görev listeleri duvarda gösteriliyor.

The new rotas were showing on the wall.

Duvarda büyük bir delik vardır.

- There's a huge hole in the wall.
- There is a large hole in the wall.
- The wall has a large hole in it.
- There's a large hole in the wall.

O duvarda güzel fotoğraflar vardı.

There were nice pictures on that wall.

Tom duvarda bir çatlak gördü.

Tom saw a crack in the wall.

Duvarda büyük bir çatlak var.

There's a big crack in the wall.

Duvarda hiç pencere var mı?

- Are there any windows in the wall?
- Does the wall have any windows?

Tom duvarda bir delik açtı.

Tom punched a hole in the wall.

Bu duvarda bir çatlak var.

There's a crack in this wall.

Ve profilinizin duvarda yaptığı gölgeye bakarlardı.

and look at the shadow that your profile made against the wall.

Duvarda yaşlı bir adamın portresi asılıydı.

A portrait of an old man was hanging on the wall.

Duvarda çok güzel bir resim asılıyor.

A very beautiful picture is hanging on the wall.

Tom beyaz tebeşirle duvarda resim çiziyor.

Tom is drawing on the wall with white chalk.

Tom'un duvarda asılı bir fotoğrafı vardı.

There was a photograph of Tom hanging on the wall.

Duvarda Tom Jackson'ın bir portresi var.

There is a portrait of Tom Jackson on the wall.

Duvarda oturan yaşlı adam sıkılmış görünüyordu.

The old man sitting on the wall looked bored.

Bir fare kemirerek duvarda bir delik açtı.

A rat chewed a hole in the wall.

Tom Mary'nin duvarda asılı bir resmini gördü.

Tom saw a picture of Mary hanging on the wall.

Duvarda bir şapka ve bir ceket vardı.

There were a hat and a coat on the wall.

Duvarda Sir Anthony'nin piyanoda büyük bir resmi vardı.

On the wall there was a big picture of Sir Anthony at the piano.

Tom ve Mary duvarda asılı aynada kendilerini gördüler.

Tom and Mary saw themselves in the mirror that was hanging on the wall.

Şöminenin üstündeki duvarda bulunan resim Tom tarafından yapıldı.

The painting on the wall above the fireplace is by Tom.

Tom matkapla duvarda delik açarken su borusunu deldi.

Tom drilled a hole in the wall and hit a water pipe.

Duvarda "doğum günün kutlu olsun" diyen bir pankart vardı.

There was a banner on the wall that said "Happy Birthday."

Tom duvarda gizli bir kapıyı açan bir butona bastı

Tom pushed a button on the wall that opened a secret door.

Ressam eski taş duvarda en karmaşık duvar resimlerini yaptı.

The artist painted the most intricate of murals on the old stone wall.

Sanki yemek salonunda otururken yemek salonunun devamı varmış gibi görünüyordu duvarda

It looked as if the dining room had a continuation while sitting in the dining room on the wall.