Translation of "Parmaklarım" in English

0.030 sec.

Examples of using "Parmaklarım" in a sentence and their english translations:

Parmaklarım çaprazlanmış.

My fingers are crossed.

Parmaklarım uyuşmuş.

My fingers are numb.

Parmaklarım su topladı.

I've got blisters on my fingers.

Ayak parmaklarım dondu.

My toes are frozen.

Ayak parmaklarım uyuşmuş.

My toes are numb.

Ayak parmaklarım uyuşuyor.

My toes are getting numb.

Soğuktan parmaklarım uyuşmuştu.

My fingers were numb with cold.

Parmaklarım şu anda iyi.

My fingers are fine now.

Eldiven takmama rağmen parmaklarım üşüyordu.

Even though I was wearing gloves, my fingers were cold.

Ben silahla ateş edemem. Parmaklarım kırık.

I cannot shoot with a gun. My fingers are broken.

Parmaklarım bu eldivenlere sığmayacak kadar kalın.

My fingers are too fat to fit into these gloves.

Ayak parmaklarım üşüyor. Sanırım çoraplarımı giyeceğim.

My toes are cold. I guess I will put on my socks.

Parmaklarım o kadar üşümüş ki onlar uyuşmuş.

My fingers are so cold they have gone numb.

Parmaklarım soğuktan o kadar uyuşmuştu ki piyano çalamıyorum.

My fingers are so numb with cold that I can't play the piano.

Tombul parmaklarım var, bu nedenle küçük bir klavye kullanamam.

I have chubby fingers, so I can't use a small keyboard.

Benim parmaklarım her sözcüğü telâffuz eder, her aralık ve her aksan.

My fingers pronounce every word, every pause and every accent.