Translation of "Kırık" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Kırık" in a sentence and their japanese translations:

Kilit kırık.

錠が壊れている。

Valizim kırık.

私の荷物が壊れています。

Şemsiyem kırık.

私の傘、壊れちゃった。

- Kırık cam üstüne basmayın.
- Kırık cama basma.

割れたガラスを踏むな。

Kırık bebek benim.

その壊れた人形は私のものです。

Bu masa kırık.

この机は壊れています。

Fincanın sapı kırık.

カップの取っ手がこわれている。

Parmakların kırık mı?

あなたの指、折れてない?

Kırık bir tahtadan yontulduk,

曲がった木から作られ

Ve bebek maskesi kırık.

見て下さい 人工呼吸器用マスクが壊れています

Kırık borudan su aktı.

水が壊れたパイプからどっと流れ出した。

Ayakları kırık sandalyeleri at.

脚の壊れている椅子は捨てなさい。

Kırık cam tahta kaplandı.

壊れた窓は板でふさがれた。

Sanırım sağ kolum kırık.

- 右腕を骨折したようです。
- 右腕を骨折したみたいなんだ。

Kırık bacağım yüzünden yürüyemiyorum.

わたしは足の骨折のために歩けない。

O kırık masayı onardı.

彼は壊れたテーブルを修理した。

Kırık camda parmağını kesti.

彼女はガラスの破片で指を切った。

Şu kırık vazo dedemin.

あの壊れた花瓶は祖父のものです。

Babam kırık sandalyeleri onarıyor.

私の父は壊れた椅子を修理する。

Bu bardakların hepsi kırık.

これらの茶碗はみんな壊れている。

Tom kırık bacağına baktı.

トムは骨折した自分の足に視線を落とした。

George kırık kalpli idi.

ジョージは失恋した。

- Onun kırık bacağını tedavi etti.
- O, kırık bacağını tedavi etti.

- 彼女は彼の骨折した足の治療をした。
- 彼女は彼の足の骨折を治療した。

Kalbi kırık olan insanları biliyoruz.

打ちのめされた人のことは わかりますね

Bu mesajı, kırık bir kalple,

彼の声から残念な 気持ちが伝わったし

Kırık fincanları yenileri ile değiştirdim.

壊れた湯飲みの補充をした。

Hırsız, kırık bir pencereden girdi.

どろぼうはこわれた窓から侵入した。

Tom kırık bardağı yerden aldı.

トムは床から割れたガラスを拾い上げた。

Onun kırık bacağı henüz iyileşmedi.

彼女の骨折した足はまだ治っていない。

O, kırık parçaları birlikte yapıştırdı.

- 彼はその破片をくっつけ合わした。
- 彼はバラバラになった破片をつなぎ合わせた。

Onun kırık bacağını tedavi etti.

- 彼女は彼の骨折した足の治療をした。
- 彼女は彼の足の骨折を治療した。

Yerde kırık cam parçaları vardı.

床にガラスの破片が落ちてたよ。

Tom sadece kırık Fransızcayla konuşabilir.

トムは片言のフランス語しか話せない。

Duvarın üstünde kırık cam vardı.

塀の上には割れたガラスがありました。

Bu pencere bir aydır kırık.

この窓は一ヶ月割れたままになっている。

Bu kırık pencereden o sorumludur.

この窓が壊れたのは彼女のせいだ。

Bu kırık vazo tamir edilemez.

この壊れた花瓶の修理は不可能だ。

Babam kırık sandalyeyi tamir etti.

父は壊れたいすを修理した。

Lütfen kırık olanı acilen değiştirir misin?

壊れていたものを早急に交換していただけますか。

Kırık kapıya geçici bir onarım yaptım.

壊れたドアに応急的な修理をした。

Doktor onun kırık bacağını yerine yerleştirdi.

医者は彼の折れた足をついだ。

Bu kırık kalbi daha fazla taşıyamıyorum.

- もうこの失恋の痛みに堪えることができない。
- もうこの失恋の痛みには耐えられない。

Masanın üstünde kırık bir fincan vardı.

テーブルの上にこわれた茶碗がありました。

- Onun kalbi kırıktır.
- Onun kalbi kırık.

彼は悲しみにうちひしがれている。

Babam kırık bir sandalyeyi tamir etti.

父は壊れたいすを修理した。

Hırsız kırık bir pencereden içeriye girdi.

どろぼうはこわれた窓から侵入した。

Röntgen filminde iki kırık parmak görünüyordu.

レントゲン写真は二本の骨折した指を映し出していた。

Tom Mary'nin kalbi kırık olacağını düşünüyor.

メアリーは悲しみに打ちひしがれるとトムは思っている。

Kırık bir cam parçasıyla kolunu kestikten sonra

ガラスの破片で腕を切った後

Kırık cam yolun her tarafına dağılmış durumda.

ガラスの破片が、道路一面に散らばってたよ。

O benim evin kırık penceresini tamir etti.

彼は、私の家の壊れた窓を直した。

Kırık bir İngilizceyle konuştu, onu anlamak zordu.

彼はほとんど理解できない片言の英語で話した。

Onun dikkatsizliği ona kırık bir bacağa mal oldu.

彼は不注意のせいで、足の骨を折った。

Sandalye kırık. Onu birine tamir ettirsen iyi olur.

イスがこわれています。誰かに修理してもらったほうがいいですよ。

Kırık bir çenesi var ve birkaç dişini kaybetti.

彼は顎の骨を折って、歯も何本か折れた。

O, kırık eski bir sandalye buldu ve piyanoda oturdu.

彼は古い、こわれた椅子を見つけ、ピアノに向かって座りました。

Tom kırık bir kemikle hastanede olan Mary'yi ziyaret etti.

トムは骨折で入院しているメアリーのお見舞いに行った。

O, kırık bir vazonun parçalarını bir araya getirmeye çalıştı.

彼は壊れた花瓶の破片をくっつけようとした。

Ve bol bol kırık dal da var. İyi olacağız, ısınacağız.

これで火が付く 暖かくなるぞ

Ağır bombardıman, yağmur ve kırık sulama kanallar savaş alanını bir denize dönüştürür

激しい砲撃、雨、壊れた用水路が 戦場を泥の海に変えた

- Zaman tüm kırık kalpleri iyileştirir.
- Zaman en iyi ilaçtır.
- Zaman tüm yaraları iyileştirir.

時はすべての心の傷をいやしてくれる。

Sekiz ay geçtikten ve onun kırık kalbi iyileştikten sonra, George sonunda tekrar kızlarla flört etmeye başladı.

それから8ヶ月が過ぎると、ジョージは失恋から立ち直り、次第に色んな女とデートをするようになる。