Translation of "Dondu" in English

Bilgisayarım dondu.

- My computer has frozen.
- My computer is hung up.

Ayaklarım dondu.

My feet are frozen.

Göl dondu.

The lake was frozen.

Bilgisayar dondu.

The computer froze up.

Gölet dondu.

The pond froze over.

Dondu kaldı.

Tom stood frozen.

Dere dondu.

The creek was frozen.

Nehir dondu.

The river is frozen over.

- Ayıyı gördüğünde dondu.
- Ayıyı görünce dondu.

She froze at the sight of the bear.

Ayıyı gördüğünde dondu.

She froze at the sight of the bear.

Göl tamamen dondu.

The lake is completely frozen over.

Ayak parmaklarım dondu.

My toes are frozen.

Kanım damarlarımda dondu.

My blood froze in my veins.

Benim bilgisayar dondu.

- My computer has frozen.
- My computer is hung up.
- My computer froze up.

Web sayfası dondu.

The webpage has frozen.

Süt dondu ve katılaştı.

The milk froze and became solid.

O bir an dondu.

She froze for a moment.

Dün gece sert dondu.

It froze hard last night.

Ah, bilgisayarım yine dondu!

Argh! My computer froze up again.

- Biz donuyoruz.
- Götümüz dondu.

We're freezing.

Gölet sabahleyin tamamen dondu.

The pond was completely frozen in the morning.

- Çok üşüyorum.
- Donuyorum.
- Götüm dondu.

- I'm freezing.
- I'm freezing!

Tom'un birası soğuk yüzünden dondu.

Tom's beer froze because of the cold.

Geçen kış bütün borular dondu.

All the pipes froze last winter.

O kadar soğuk ki nehir dondu.

It's so cold that the river has frozen over.

- Gölet dondu.
- Göletin üstü buz tutmuş.

- The pond has frozen over.
- The pond froze over.

Çok soğuktu, bu yüzden göl dondu.

It was very cold, so the lake froze.

Su boruları dondu ve sonra patladı.

The water pipes froze and then burst.

Ana su borusu dondu ve patladı.

The water main froze and burst.

Çok soğuk vardı, bu nedenle göl dondu.

It's been very cold, so the lake is frozen.

- Tom soğuktan dondu.
- Tom soğuk ısırığına maruz kaldı.
- Tom soğuk ısırmasına maruz kaldı.

Tom has frostbite.