Translation of "Pürüzsüz" in English

0.004 sec.

Examples of using "Pürüzsüz" in a sentence and their english translations:

Gerçekten pürüzsüz.

It's really smooth.

Taş tamamen pürüzsüz.

The stone is perfectly smooth.

Onun teni pürüzsüz

Her skin is smooth.

Et pürüzsüz ve yumuşak.

The meat is smooth and soft.

Bu masanın yüzeyi pürüzsüz.

This table's surface is smooth.

Onun pürüzsüz elleri var.

He has smooth hands.

Pürüzsüz bir tıraş oldum.

I got a smooth shave.

Dikenli ya da pürüzsüz görünebiliyorlar.

They can look spiky. They can look smooth.

Mary'nin ipeksi pürüzsüz bacakları var.

Mary has silky smooth legs.

Mary'nin pürüzsüz, parlak saçları vardır.

Mary has smooth, shiny hair.

Araba pürüzsüz bir durağa geldi.

The car came to a smooth stop.

Bir bebeğin poposu kadar pürüzsüz.

It's as smooth as a baby's bottom.

Motor tereyağı kadar pürüzsüz çalışıyor.

The engine runs as smooth as butter.

Gölün suyu bir ayna gibi pürüzsüz.

The lake's water is as smooth as a mirror.

Bu tablonun pürüzsüz bir yüzeyi var.

This table has a smooth surface.

Tom pürüzsüz bir cilde sahip olmak istiyor.

Tom would like to have a smooth skin.

Teleskobun aynasının mükemmel biçimde pürüzsüz olması gerek.

The telescope's mirror needs to be perfectly smooth.