Translation of "Dikenli" in English

0.008 sec.

Examples of using "Dikenli" in a sentence and their english translations:

Tadı dikenli bir salata gibi.

Just tastes like a spiky salad.

Dikenli ya da pürüzsüz görünebiliyorlar.

They can look spiky. They can look smooth.

Bina dikenli tel çitle çevrilmiş.

The building is surrounded by a barbed wire fence.

Tom dikenli tel altında süründü.

Tom crawled under the barbed wire.

Benim dikenli ıstakoza alerjim var.

I'm allergic to spiny lobster.

Japon dikenli ıstakoz'una alerjim var.

I'm allergic to Japanese spiny lobster.

Kuş yumurtaları var. Dikenli karaçalıya yerleştirilmişler.

Some bird eggs. They're just nestled in this gorse.

Devedikenden daha dikenli bir bitki yoktur.

There's no plant more prickly than a thistle.

Emilien kızarmış dikenli incir yemek istiyor.

Emilien wants to eat fried prickly pears.

Özgür irade sorunu din için bir dikenli bir bilmece.

The question of free will is a prickly conundrum to religion.

Benim ceket dikenli tel üzerinde bir diken üzerinde yakalandı.

My coat got caught on a barb on the barbed wire.

Bir kirpi ve bir yılan çiftleştirilirse ne olur? Bir buçuk metre boyunda bir dikenli tel.

What do you get if you cross a hedgehog and a snake? Five feet of barbed wire.