Translation of "Organize" in English

0.006 sec.

Examples of using "Organize" in a sentence and their english translations:

Organize olalım.

Let's get ourselves organized.

Organize miydin?

Were you organized?

Yeterince organize değildik.

I wasn't organized enough.

Tom çok organize.

Tom is very organized.

Biz daha organize olmalıyız.

We should get more organized.

İşleri sergi organize etmektir.

Their job is to organize exhibitions.

Sadece organize edilmen gerekiyor.

You just need to be organized.

Mary odasını organize etmeli.

Mary needs to organize her room.

Festival iyi organize edilmemiş.

The festival was not well organised.

Patricia turnuvayı organize edecek.

Patricia will organize the tournament.

İşler iyi organize edilmiş.

Things are well organized.

Tom çok organize olmuştu.

Tom was very organized.

Parti Mac tarafından organize edildi.

The party was organized by Mac.

Otobüs servisi boykotunu organize etti.

He organized a boycott of the bus service.

Onlar partiyi organize etmemi istiyorlar.

They want me to organize the party.

Bir arama ekibi organize edelim.

Let's organize a search party.

Bir arama ekibi organize etmeliyiz.

We should organize a search party.

Detayları daha sonra organize edelim.

Let's arrange the details later.

İşleri daha iyi organize etmeliyiz.

We need to get things better organized.

Patronumuz bugünkü temizliği organize etti.

Our boss organized today's clean-up.

Her şeyi organize eden Tom'du.

Tom was the one who organized everything.

Partiyi organize eden kişi benim.

I'm the one who organized the party.

Yeni yasa birazcık organize suçu kapsamalıdır.

The new law should take a bite out of organized crime.

Bir teniz kulübü organize etmeyi düşünüyoruz.

We hope to organize a tennis club.

Teksaslılar kendi ordularını organize etmeye başladılar.

The Texans began to organize their own army.

Benjamin Harrison'un kampanyası iyi organize edilmişti.

Benjamin Harrison's campaign was well-organized.

Gerçekten Tom'un organize olduğunu düşünüyor musun?

Do you really think Tom is organized?

Her şeyi organize eden kişi Tom'dur.

Tom is the one who organized everything.

Vurdurdu. Daha sonra birliklerini yeniden organize etti

He then reorganised his troops, and restored discipline and pride with two quick victories

Tom bir mahalle basketbol takımını organize etti.

Tom organized a neighborhood basketball team.

Dosyalarını organize etmek için hangi metodu kullanıyorsunuz?

What method do you use to organize your files?

Bu politikacının organize suçlarla bağlantıları olduğundan şüpheleniliyor.

This politician is suspected of having connections to organized crime.

Geçen ay bir evlilik töreni organize ettim.

I organized a marriage ceremony last month.

Karıncalar iyi organize edilmiş bir topluma sahiptir.

Ants have a well-organized society.

Kim bu insanlardan bir ordu organize edecekti?

Who was going to organize these men into an army?

Güreş, Eski Yunan'da en popüler organize spordu.

Wrestling was the most popular organized sport in Ancient Greece.

İkinci bölüm ordunun kamplarını ve kütüklerini organize etti.

The second section organised  the army’s camps and billets.

İş faaliyetlerimizi güçlendirmemiz için bunu yeniden organize etmeliyiz.

We need to reorganize it in order to strengthen our business activities.

Tom işçileri organize ederek iyi bir iş yaptı.

Tom did a good job organizing the workers.

Baba'yı resepsiyonu evde organize etmeye ikna etmeyi başardım.

I managed to convince Dad that we organize the reception at home.

Bu harika geziyi organize ettiğiniz için çok teşekkürler.

Many thanks for organizing this really wonderful trip.

Sami organize suç nedeniyle altı yıla mahkûm edildi.

Sami was sentenced to six years for organized crime.

Pek az şey organize olmuş cehaletten daha tehlikelidir.

Few things are more dangerous than organized ignorance.

çünkü biz sık sık sadece tutku etrafında organize oluyoruz.

because oftentimes we organize merely around passion.

Daha anlamlı bir günlük toplantı organize edebilmenin ikinci adımı,

The next step of creating more meaningful everyday gatherings

- Büyük bir parti düzenledik.
- Büyük bir parti organize ettik.

We organized a huge party.

Masséna, Aspern köyünü elinde tutarken, Lannes Essling'in savunmasını organize etti.

Masséna held the village of Aspern, while  Lannes organised the defence of Essling.  

, Napolyon onu şehrin savunmasını organize etmesi için kuzeye gönderdi. Napolyon'un

by Russian Cossacks, Napoleon sent him  north to organise the city’s defence.  

Partizanlar daha iyi organize oldu ve tedarik edildi; İngiliz donanması,

The partisans became better organised and supplied; the British navy was able to land

Tom Mary'nin partiyi organize etmesi için kredi almasına izin verdi.

Tom let Mary take the credit for organizing the party.

1812'de Napolyon , Rusya'nın işgali için Grande Armée'yi organize etme gibi

In 1812, Napoleon entrusted  him with the enormous task of  

Büyük ikmal depoları ve taşımacılığı organize etmişti orduyu beslemek için birimler.

he’d organised huge supply depots and transport units to feed the army.

Tom'un doğum günü partisini organize etmemde bana yardım ettiğin için teşekkürler.

Thank you for helping me organize Tom's birthday party.

İki tarafta koca bir yılı isyanları bastırmak ve tekrardan organize olmakla geçiriyor.

Both sides spend over a year quelling revolts and regrouping.

Şirketimiz, tüm Japonya'da konuşlanan, iyi organize edilmiş 200 satış ofisi ağına sahiptir.

Our company has a well organized system of 200 sales offices, located all over Japan.

Disiplinli ve iyi organize olmuş durumdalar, yavaşça savaşın çizgisini kaba kuvvetle çevirmek üzereler.

Disciplined and organized, they slowly manage to turn the tide by sheer brute force.

İki generalde kış aylarını tekrardan organize olmak ve gelecek sene için plan yapmakla geçirdiler.

Both generals use the winter months to regroup and plan for the coming year.

Bu süreçte organize ve kararlı bir komutan ve parlak bir taktikçi olarak ün kazandı.

In the process he won a reputation as an organised and decisive commander, and brilliant tactician.

Bazıları okulları tarafından organize edilen gruplarda giderler fakat çoğu iki kişilik ya da üç kişilik gruplarda giderler.

Some go in groups organized by their schools, but most go in twos and threes.

- İşleri daha etkili çözebilmek için faaliyetlerini daha iyi düzenle.
- İlerleme kaydetmek için faaliyetlerini organize et, sıraya koy, düzenle.

Get your act together.

Her yıl, örgüt Frizyen dilinde yazılmış kitapları satmak için kapıdan kapıya giden gönüllülerle ilgili çok sayıda toplantı organize eder.

Every year, the organisation organises a number of meetings of volunteers who go door-to-door to sell Frisian books.