Translation of "Edecek" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Edecek" in a sentence and their japanese translations:

Devam edecek.

つづく。

Başkan istifa edecek.

議長は辞職します。

- Tom size yardım edecek.
- Tom sana yardım edecek.

トムがあなたを手伝ってくれるだろう。

Komşularınız size teşekkür edecek.

近所の人からも感謝されるでしょう

Başbakan muhtemelen istifa edecek.

首相はおそらく辞任するであろう。

Birçok zorluklarla mücadele edecek.

君は多くの困難に直面するだろう。

Kaybı kim telafi edecek?

- だれがその損害を償うのですか。
- 誰がその損害を補償するの?

Onlar ısınmana yardım edecek.

それらはあなたを暖かくするのに役立つでしょう。

O, kaybı telafi edecek.

その損失を埋め合わせることにします。

Sonuç onu tatmin edecek.

その結果は彼を満足させるだろう。

İşletme yakında iflas edecek.

その会社はまもなく倒産するだろう。

İyi hava devam edecek.

良い天気は続くでしょう。

Babam bana yardım edecek.

- 父が手伝ってくれるでしょう。
- 父が私を手伝ってくれると思います。
- 父さんが手伝ってくれるよ。

Annesi çalışmaya devam edecek.

彼女の母ははたらき続けるでしょう。

Sanırım planımıza itiraz edecek.

彼は私たちの計画に反対するだろう。

Oğlunu göremezse intihar edecek.

- 息子に会えなければ、彼は自殺をするでしょう。
- 息子に会えなければ、彼は自殺するでしょう。

O, amcasını ziyaret edecek.

彼は叔父を訪れるつもりだ。

Seyahat edecek zamanım yok.

旅行をする暇がない。

Fiyatlar yükselmeye devam edecek.

物価は上がり続けるだろう。

Belki Tom yardım edecek.

たぶんトムが助けてくれます。

Onlara yardım edecek misin?

- 彼らを助けるつもりですか。
- あの人たちを助けてあげるの?

Patricia turnuvayı organize edecek.

パトリシアがそのトーナメントを組むでしょう。

El Ninyo devam edecek.

エルニーニョはまだ続く。

Sizi hayatınız boyunca takip edecek.

一生付いてまわる記録です

Salınım artış göstermeye devam edecek.

排出量は増加し続けてしまうこと

Şikâyet edecek bir şeyin olmamalı.

君がどうこう言うことはないだろう。

Başka ülkeleri ziyaret edecek misiniz?

- ほかの国を回りますか。
- ほかの国にも旅行しますか。

O, bana piyanoda eşlik edecek.

彼女がピアノで伴奏してくれます。

Bize yardım edecek kadar naziklerdi.

彼らは親切にも我々を援助してくれた。

Yarın öğleden sonra hareket edecek.

彼は明日の午後出発することになっている。

O bize yardım edecek mi?

彼は私達を手伝ってくれるでしょうか。

Bana yardım edecek arkadaşım yok.

私は助けてくれる友人がいない。

Şikâyet edecek bir şeyimiz yok.

不平はまったくない。

Gelecek Salı annesini ziyaret edecek.

彼女は次の火曜日に母を訪ねるつもりです。

Fiyatlar oldukları gibi devam edecek.

物価は現状のまま続くだろう。

Benimle seyahat edecek kimsem yok.

一緒に旅行してくれる人がいないんだ。

O, kesinlikle size yardım edecek.

彼はきっと君を手伝ってくれるよ。

O yarın Tokyo'ya hareket edecek.

彼女は明日東京に向かう。

O, yarın Tokyo'ya hareket edecek.

- 彼は明日東京へ出発します。
- 彼は明日東京へたちます。

Tren zamanında hareket edecek mi?

列車は時刻通りに出ますか。

Tom Mary'ye yardım edecek mi?

トムはメアリーを手伝うつもりなの?

Yardım edecek bazı arkadaşlarım var.

私には助けなければならない友達がいる。

Katil yakında suçunu itiraf edecek.

殺人犯はもうすぐ自分の罪を白状するだろう。

Gerçekten mi? İstifa edecek misin?

えっ?やめちゃうの?

Tom Mary'yi terk edecek mi?

- トムはメアリーのこと振るつもりなの?
- トムはメアリーのこと捨てる気なの?
- トムはメアリーと別れる気なの?

Partiye onu davet edecek misin?

あなたは彼女をパーティーに招待するつもりですか。

Şikâyet edecek bir şeyim yok.

私には不満はない。

Denemeye devam edecek gücüm yok.

私にはやり続けるだけの強さがない。

Bana yardım edecek kimsem yok.

私を助けてくれる人は誰もいない。

Tom'u partiye davet edecek misin?

トムをパーティーに誘うつもりなの?

İki dal bu dönüşüme rehberlik edecek.

2つの分野がこの変革を導きます

ışık deriye nufüz edecek kadar güçlü.

ライトが強いので 皮膚に透けて光っていますね

Önümüzdeki hafta kraliçe parlamentoya hitap edecek.

女王は来週、議会で演説するつもりでいる。

Gelecek hafta New York'a hareket edecek.

- 彼は来週ニューヨークへ発ちます。
- 彼は来週ニューヨークへ出発します。
- 彼は来週ニューヨークへ向かって出発する。

Tek başına seyahat edecek kadar yaşlıdır.

彼女はひとりで旅行してもいい年齢だ。

Gıda malzemelerimiz nisana kadar devam edecek.

我々の食料は4月まで持つだろう。

Londra'da kaldığı sırada kuzenini ziyaret edecek.

ロンドンに滞在している間に、彼は彼のいとこを訪ねるつもりです。

Park edecek başka bir yer yok.

ほかにはどこにも駐車する所がありません。

Yaşlı kadının yardım edecek kimsesi yok.

そのおばあさんには助けてくれる人が誰もいません。

Saat onda Osaka'dan Tokyo'ya hareket edecek.

10時に東京に向けて大阪を出発する。

Estetik duygunuzu tatmin edecek şey nedir?

あなたの美意識を満足させるものは何ですか?

O, arkadaşlarına ihanet edecek son kişidir.

- 彼は友達を裏切るような人ではない。
- 彼は決して友達を裏切るような人ではない。

Alabildiği herhangi bir parayı kabul edecek.

彼は手に入るだけの金は受け取るだろう。

Diğerlerine ihanet edecek son kişi olurdu.

彼はとても人を裏切るような人ではない。

Ona refakat edecek tek hizmetçisi vardı.

彼には仕えてくれる召し使いがたった一人しかいない。

Gelecek Pazar New York'a hareket edecek.

彼女は今度の日曜日にニューヨークへ出発します。

Gelecek ay o Tokyo'ya hareket edecek.

彼女は来月東京へ出発します。

O, o konuda sana nasihat edecek.

彼はその件についてあなたに助言してくれるだろう。

Tokyo'da ziyaret edecek çok arkadaşımız var.

私達には東京に訪ねるべき友達がたくさんいます。

Uçağım bir saat içinde hareket edecek.

私の飛行機はあと1時間で出発です。

Ona hizmet edecek üç hizmetçisi vardı.

- 彼は彼に仕える召使いが三人いた。
- 彼には彼に使える召し使いが三人いた。
- 彼には彼に仕える召し使いが3人いた。

Neredeyse kesinlikle bu gece telefon edecek.

今晩きっと彼から電話がかかるだろう。

Gelecek hafta Kyoto'daki amcasını ziyaret edecek.

彼女は京都のおじさんを来週訪ねる予定です。

Carol önümüzdeki ay Miami'yi ziyaret edecek.

キャロルは来月マイアミを訪れる。

Tren on dakika içinde hareket edecek.

列車が10分で出ます。

İşinizde size yardım edecek zamanım yok.

- 私にはあなたのその仕事を手伝う暇がありません。
- お前のその仕事を手伝ってやれる時間はないんだよ。

Bana yardım edecek birçok arkadaşım var.

- 私を助けてくれる友人はたくさんいる。
- 私には助けてくれる友達がたくさんいる。

Oğlum gelecek hafta Fransa'ya hareket edecek.

息子は来週フランスへ出発します。

Davalı bir üst mahkemeye itiraz edecek.

被告は上級裁判所に控訴するだろう。

Sadece bana yardım edecek birini istiyordum.

私はただ誰かが助けて欲しかった。

Yarın sabah bize yardım edecek misin?

明日の朝私達を手伝ってくれる?

Babam gelecek hafta Kore'yi ziyaret edecek.

私の父は来週、韓国を訪問する予定だ。

Gerçekten Mary'yi baloya davet edecek misin?

お前、マジでメアリーをプロムに誘う気なのか?

O bana yardım edecek kadar kibardı.

- 彼は親切にも私を助けてくれた。
- 親切にも手伝ってくれた。

Bu ilaç soğuk algınlığını tedavi edecek.

この薬を飲めば風邪は治るよ。

Bu bölge yağışlı olmaya devam edecek.

この地域は雨が続くでしょう。

Buralarda park edecek birkaç yer var.

このあたりは駐車できるスペースがほとんどない。

Bu Sonbaharda Çin'i ziyaret edecek misin?

あなたはこの秋中国を訪れるつもりですか。

Kraliçe önümüzdeki sene Çin'i ziyaret edecek.

女王は来年中国を訪問することになっている。

O, gelecek yıl yurtdışına seyahat edecek.

彼は来年外国旅行をする。

Tom kendisine yardım edecek birini bulamadı.

トムさんは手伝ってくれる人を見つかりませんでした。

Ona eşlik edecek hiç kimsesi yok.

彼女に付き添う人がいない。

Ona hizmet edecek hiç kimsesi yok.

彼女の身の回りの世話をする人がいない。

Bana bu konuda yardım edecek misin?

これを手伝ってくれませんか?

Bana yardım edecek hiç arkadaşım yok.

私は助けてくれる友人がいない。

Bana yardım edecek birine ihtiyacım var.

- 私には助けてくれる誰かが必要だ。
- 誰か手伝ってくれる人が欲しいのよ。

Politik spektrum boyunca insanların aklına yer edecek.

政治思想を越えて 人々の心の中に広がっていくでしょう