Translation of "Etmeli" in English

Gizli hareket etmeli.

She needs stealth...

Enerjisini muhafaza etmeli.

He must save his energy.

Gösteri devam etmeli.

The show must go on.

Endişe etmeli miyiz?

Should we worry?

Acele etmeli miyim?

Must I hurry?

Kral terk etmeli.

The king must abdicate.

Bu yardım etmeli.

This should help.

Oyunlar devam etmeli.

The games must go on.

Tom istifa etmeli.

Tom should resign.

Devam etmeli miyim?

Should I continue?

İptal etmeli miyiz?

Should we cancel?

Devam etmeli miyiz?

Should we continue?

Müdahale etmeli miyiz?

Should we intervene?

İşbirliği devam etmeli.

Collaboration must continue.

Diyetime dikkat etmeli miyim?

Should I watch my diet?

O, ona yardım etmeli.

She needs to help him.

O bana teşekkür etmeli.

He should thank me.

Onlar Tom'u dava etmeli.

They should sue Tom.

O seni mutlu etmeli.

That should make you happy.

O sana teşekkür etmeli.

He should thank you.

Sanırım herkes yardım etmeli.

I think everybody should help.

Tom Mary'ye yardım etmeli.

Tom ought to help Mary.

O, annesine yardım etmeli.

She should help her mother.

Size yardım etmeli miyim?

Should I help you?

O neden terk etmeli?

Why should he leave?

Mary odasını organize etmeli.

Mary needs to organize her room.

Herkes birbirine yardım etmeli.

Everybody should help each other.

Herkes yoluna devam etmeli.

Everybody should move on.

Tom sadece istifa etmeli.

Tom should just resign.

Neden Tom istifa etmeli?

Why should Tom resign?

Japonya petrol ithal etmeli.

Japan has to import oil.

Tom'u dahil etmeli miyim?

Should I include Tom?

Tom, Mary'ye teşekkür etmeli.

Tom should thank Mary.

Tom onları dava etmeli

Tom should sue them.

Onları dahil etmeli miyim?

Should I include them?

Onu dahil etmeli miyim?

Should I include him?

Tom sana teşekkür etmeli.

Tom should thank you.

Onlar ona teşekkür etmeli.

They should thank him.

Tom bana teşekkür etmeli.

Tom should thank me.

O herkesi memnun etmeli.

That should please everyone.

Tom çabuk hareket etmeli.

Tom should move quickly.

Derhal terk etmeli miyim?

- Must I leave at once?
- Do I have to go right now?

Boksör saldırganlığını kontrol etmeli.

The boxer needs to check his aggression.

Tom toplantıyı iptal etmeli.

Tom should cancel the meeting.

Tom partisini iptal etmeli.

Tom should cancel his party.

Tom Boston'u ziyaret etmeli.

Tom ought to visit Boston.

Sanırım Tom istifa etmeli.

- I think Tom should resign.
- I think that Tom should resign.

Tom, Mary'ye yardım etmeli.

Tom must help Mary.

Onlara yardım etmeli miyiz?

Should we help them?

O; ona teşekkür etmeli.

He should thank her.

Tom'u davet etmeli miyiz?

Should we invite Tom?

- Endişe etmeli miyiz?
- Endişelenmeli miyiz?

- Should we worry?
- Should we be worried?

Bu bir şey ifade etmeli.

It has to mean something.

Güçlük yaratan biri terk etmeli.

Anyone who creates hassles should leave.

Tom hatalı olduğunu kabul etmeli.

Tom ought to admit that he was wrong.

O, annesinin tavsiyesini takip etmeli.

She should follow the advice of her mother.

Bu ilaç iyileşmene yardım etmeli.

This medicine should help you get well.

Biri bu cümleyi kontrol etmeli.

One has to check this sentence.

Acele etmeli ve duş almalıyım.

I should hurry and take a shower.

Ona çıkma teklif etmeli miyim?

Should I ask her out?

Ebeveynler çocuklarını okumaya teşvik etmeli.

Parents should encourage their children to read.

Buradaki kaplanlara dikkat etmeli miyiz?

Do we need to watch out for tigers around here?

Tom bunu yapmaya devam etmeli.

- Tom has to continue doing that.
- Tom has to keep doing that.

Tom bugün bize yardım etmeli.

Tom needs to help us today.

Tom çatıyı kesinlikle tamir etmeli.

Tom must absolutely repair the roof.

Bence Tom bana yardım etmeli.

- I think Tom should help me.
- I think that Tom should help me.

Sami; Leyla'nın örneğini takip etmeli.

Sami should follow Layla's example.

İstanbul'dayken kesinlikle Ayasofya'yı ziyaret etmeli.

He should definitely visit the Hagia Sophia while he's in Istanbul.

Bundan sonra daha dikkat etmeli.

She must be more careful from now on.

Tom, polis gelmeden burayı terk etmeli.

Tom has to get out of here before the police get here.

Bu makine zaman kazandırmaya yardım etmeli.

This machine should help save time.

- Biri öncülük etmeli.
- Biri yol göstermeli.

Someone must lead.

Sanırım Bizden biri Tom'a yardım etmeli.

- I think one of us ought to help Tom.
- I think that one of us ought to help Tom.

Sence Abd'den pirinç ithal etmeli miyiz?

Do you think we should import rice from the U.S.?

Bu ilaç öksürüğü durdurmana yardım etmeli.

This medicine should help you stop coughing.

Ilık süt içmek uyumana yardım etmeli.

Drinking warm milk should help you sleep.

Bir erkek evlat babasına itaat etmeli.

A son must obey his father.

Tom'a ev ödevinde yardım etmeli miyim?

Should I help Tom with his homework?

Nitrit içermeyen gıdaları tercih etmeli miyim?

Should I opt for nitrite-free foods?

Tom Mary'ye ev ödevinde yardım etmeli.

Tom should help Mary with the housework.

Hükümet başkanı, halka inanç telkin etmeli.

The head of the government must inspire the faith of the people.

Tom'un onu ödemesine yardım etmeli miyiz?

Should we help Tom pay for that?

Tom devam etmeli ve bunu yapmalı.

Tom should go ahead and do that.

Tom Mary'nin onu yapmasına yardım etmeli.

Tom should help Mary do that.

Tom gerçekten bunu yapmayı kabul etmeli.

Tom should really agree to do that.

- Kocalar ve karılar yaşadıkları sürece birbirlerine yardım etmeli.
- Eşler yaşadıkları sürece birbirlerine yardım etmeli.

- Husbands and wives should stand by each other throughout their lives.
- Husbands and wives should help each other as long as they live.

Hükümet eğitimi daha bol miktarda finanse etmeli.

The government should finance education more abundantly.

Tom'u öğle yemeği için davet etmeli miydik?

Should we have invited Tom for lunch?

Mary'nin çamaşır yıkaması için Tom yardım etmeli.

Tom is supposed to help Mary do the laundry.

Tom annesine yaptığından daha fazla yardım etmeli.

Tom should help his mother more than he does.