Translation of "Onarmaya" in English

0.005 sec.

Examples of using "Onarmaya" in a sentence and their english translations:

Tom hâlâ çitleri onarmaya çalışıyor.

Tom is still trying to mend fences.

Tom bunu nasıl onarmaya niyet ediyor?

How does Tom intend to fix this?

Bir şeyleri onarmaya çalışmadan onlara bir fırsat verip

Can we hold space for men and listen to them,

Pilot, kontrol kulesi ile olan iletişimi onarmaya çalışıyor.

The pilot is trying to restore communication with the control tower.

Fadıl sadece Leyla ile olan ilişkisini onarmaya çalışıyordu.

Fadil was just trying to repair his relationship with Layla.

O bisikleti daha sonra onarmaya çalışırız. Şimdi arabaya bin.

We'll try to fix that bike later. Get in the car now.

Bu eski bina onarmaya değmez. Onu yıksak daha iyi olur.

This old building isn't worth fixing up. It would be better to tear it down.

İki ülke yaklaşık otuz yıllık aranın ardından diplomatik ilişkileri onarmaya karar verdiler.

The two nations agreed to restore diplomatic relations after a break of nearly three decades.