Translation of "Olabilirsin" in English

Haklı olabilirsin.

You may be right.

Doğru olabilirsin.

- You may be right.
- You might be right.
- You may be correct.
- You might be correct.

Gerekli olabilirsin.

You may be needed.

Şanslı olabilirsin.

You might get lucky.

Hatalı olabilirsin.

You may be wrong.

Sıradaki olabilirsin.

You may be next.

Padişah da olabilirsin, halife de olabilirsin.

You could be a sultan, you could be a caliph.

- Sen onlardan biri olabilirsin.
- Onlardan biri olabilirsin.

You could be one of them.

Uzak duruyor olabilirsin?

might you be moving away from?

Bunu duymuş olabilirsin.

- You might have heard of it.
- You might've heard of it.

Buna sahip olabilirsin.

You can have this.

Sen oturmuş olabilirsin.

You may be seated.

Sadece haklı olabilirsin.

You might just be right.

Beni duymuş olabilirsin.

You might have heard of me.

Sanırım haklı olabilirsin.

I suppose you could be right.

Evet, haklı olabilirsin.

Yeah, you could be right.

Sen doğru olabilirsin.

You could be correct.

Sen hatalı olabilirsin.

You could be wrong.

Yalan söylüyor olabilirsin.

You could be lying.

İstesen mutlu olabilirsin.

You can be happy if you want.

Sadece unutmuş olabilirsin.

You might have just forgotten.

Sonuca şaşırmış olabilirsin.

You might be surprised at the outcome.

Nasıl yardımcı olabilirsin?

How can you help?

Evin sadece etrafında olabilirsin

you can be just around the house

Merak ediyor olabilirsin .. ama…

You may be wondering.. but…

Onun yardımına bağlı olabilirsin.

You can depend on his help.

Bu konuyu duymamış olabilirsin.

You may not have heard about this.

Bu konuda emin olabilirsin.

You can bet your boots on that.

İstiyorsan ona sahip olabilirsin.

If you want that, you can have it.

Nasıl hâlâ aç olabilirsin?

How can you still be hungry?

Bana nasıl yardımcı olabilirsin.

How can you help me?

Belki bana yardımcı olabilirsin.

Maybe you can help me.

Bundan nasıl emin olabilirsin?

How can you be sure of that?

Belki oda arkadaşım olabilirsin.

Maybe you could be my roommate.

Saat kaçta orada olabilirsin?

At what time can you be there?

Onun hakkında haklı olabilirsin.

You may have been right about that.

Nasıl ondan emin olabilirsin?

How can you be certain of that?

Yanlış seçim yapmış olabilirsin.

You may have made the wrong choice.

Sen buna bağlı olabilirsin.

You can depend on it.

Ne kadar umutsuz olabilirsin?

How desperate can you be?

Ne kadar doğru olabilirsin?

How accurate can you be?

İstediğini yapmakta özgür olabilirsin.

You may be free to do what you like.

Onu arabada bırakmış olabilirsin.

You might have left it in the car.

Bugün ona sahip olabilirsin.

You can have it today.

Bana nasıl yardımcı olabilirsin?

How could you help me?

Sen çok emin olabilirsin!

You can be very sure!

Muhtemelen nasıl yardımcı olabilirsin?

How could you possibly help?

Bazen böylesine pislik olabilirsin.

You can be such a jerk sometimes.

Onu söylemekten pişman olabilirsin.

You might regret saying that.

Bence burada mutlu olabilirsin.

I think you could be happy here.

Bunu bana bakarak anlamıyor olabilirsin

You might not know this just from looking at me,

Bu kitabı önceden okumuş olabilirsin.

You may have read this book already.

Elimizden geleni yapacağımızdan emin olabilirsin.

You may rest assured that we shall do all we can.

Nasıl bu kadar sakin olabilirsin?

How can you be so calm?

Uzun bir süre burada olabilirsin.

You could be here for a long while.

Elimden geleni yapacağımdan emin olabilirsin.

Rest assured that I will do my best.

Sessiz kalmak için akıllı olabilirsin.

You might be wise to remain silent.

Nasıl bu kadar iyimser olabilirsin?

How can you be so optimistic?

İstediğin herhangi bir şey olabilirsin.

You can be anything you want.

Olmak istediğinde oldukça yararlı olabilirsin.

You can be pretty helpful when you want to be.

Nasıl bu kadar aptal olabilirsin?

How could you be so stupid?

Nasıl bu kadar bencil olabilirsin?

How can you be so selfish?

Tom'u gören son kişi olabilirsin.

You may have been the last person to see Tom.

Jane'i kız kardeşiyle karıştırmış olabilirsin.

You may have mistaken Jane for her sister.

Bence aşırı tepki gösteriyor olabilirsin.

I think you might be overreacting.

Nasıl bu kadar kör olabilirsin?

How can you be so blind?

Nasıl bu kadar saf olabilirsin?

How can you be so naive?

İstediğin her şeye sahip olabilirsin.

- You can have anything you want.
- You can have whatever you want.

Nasıl bu kadar emin olabilirsin?

How could you be so sure?

Ne kadar sürede hazır olabilirsin?

How soon can you be ready?

Nasıl bu kadar dikkatsiz olabilirsin?

How could you be so careless?

Nasıl bu kadar acımasız olabilirsin?

How can you be so cruel?

Nasıl böyle bir aptal olabilirsin?

How can you be such an idiot?

Sen ona nasıl yardımcı olabilirsin?

How can you help her?

Nasıl bu kadar karamsar olabilirsin?

How can you be this pessimistic?

Hâlâ bir şey borçlu olabilirsin.

You may still owe something.

Bazen gerçek bir pislik olabilirsin.

You can be a real jerk sometimes.

Erkek kardeşine biraz daha kibar olabilirsin.

You could be a little nicer to your brother.

Kız kardeşine biraz daha kibar olabilirsin.

You could be a little nicer to your sister.

Jane'i kız kardeşi ile karıştırmış olabilirsin.

You might have mistaken Jane for her sister.

Bu odadaki her şeye sahip olabilirsin.

You can have anything in this room.

Daha önce bir şey söylemiş olabilirsin.

You might've said something earlier.

Nasıl bu kadar çok sorumsuz olabilirsin?

How could you be so irresponsible?

Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olabilirsin.

You may go farther and fare worse.

Bunun işe yarayacağından nasıl emin olabilirsin?

How can you be sure it'll work?

Bunun doğru olduğundan nasıl emin olabilirsin?

How can you be sure that's true?

Sanırım bir şeyi gözden kaçırmış olabilirsin.

I think you may have overlooked something.

Birine güvenmek zorundayım. Bu sen olabilirsin.

I have to trust someone. It might as well be you.

Ne kadar kısa sürede burada olabilirsin?

How soon can you be here?