Translation of "Kusuru" in English

Bu bir tasarım kusuru.

It's a design flaw.

Ben kusuru fark etmedim.

I didn't notice the imperfection.

Mükemmel: Hiçbir kusuru yok.

It's perfect: Without any faults.

Bu göz kusuru ameliyatla düzeltilebilir.

This eye defect can be corrected by surgery.

Mükemmel olmasını tek bir kusuru engelliyordu.

To be perfect she lacked just one defect.

Thomas'ın büyük bir kusuru var: o, bencildir.

Thomas has one major flaw: he is selfish.

Satın alamadığımız atın her zaman bir kusuru olacaktır.

The horse that we can't buy will always have a defect.

- Bana karşı bir kusuru olmadı.
- Bana asla saygısızlık etmedi.

She was never disrespectful to me.

- Tom bunun kendi hatası olduğunu itiraf etti.
- Tom bunun kendi kusuru olduğunu kabul etti.

- Tom admitted it was his fault.
- Tom admitted that it was his fault.